izlemek

Turkish-English Translation

  1. Verb, Information Technology to trail
  2. Verb, Information Technology to monitor
  3. Verb to go
  4. Verb to hound
  5. Verb to make after
  6. Verb to spectate
  7. Verb to succeed
  8. Verb to supervene
  9. Verb to watch
  10. Verb to follow
  11. Verb to observe
  12. Verb to pick up
  13. Verb to pursue
  14. Verb to see
  15. Verb to track
  16. Verb to view
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(haberler) birbirini izlemek
to precipitate themselves Verb
(öğrenci) ders izlemek
to attend a lecture Verb
(olaylar) birbirini izlemek
to tread on each other's heels Verb
başkalarının işini izlemek
to follow other men's business Verb
başkalarının işini izlemek
to follow other man's business Verb
belli bir politika izlemek
to follow a policy Verb
belli bir tutum izlemek
to pursue a line of conduct Verb
bir adalet kaçağını izlemek
to pursue a fugitive from justice Verb
bir çeki izlemek
to trace a cheque Verb
bir cenaze alayını mezarlığa kadar izlemek
to follow a body to the grave Verb
bir ipucunu izlemek
to follow up a clue Verb
bir işi bırakmadan izlemek
to follow something through Verb
bir meslek izlemek
to ply a trade Verb
bir olayı kaynağına kadar izlemek
to trace an event to its origin Verb
bir politika izlemek
to pursue a certain policy Verb
bir politika izlemek
to pursue a policy Verb
bir politika izlemek
to maintain a policy Verb
bir program izlemek
to meet a schedule Verb
bir rejimi izlemek
to take a diet Verb
bir şeyi dikkatle izlemek
to watch something closely Verb
bir suçluyu izlemek
to trail a criminal Verb
bir uçağın uçuşunu radar ile izlemek
to follow the flight of an aircraft by radar Verb
bir uçağın uçuşunu radarla izlemek
to follow the flight on an aircraft by radar Verb
birbirini izlemek
to ensue Verb
birini adım adım izlemek
to tail after sb Verb
birini adım adım izlemek
to tail sb Verb
birini casusluk amacıyla izlemek
to be a spy on sb Verb
birini gittiği her yerde izlemek
to follow someone about Verb
birini gittiği her yerde izlemek
to follow someone around Verb
birini göz ucuyla izlemek
to watch someone out of the tail of one's eye Verb
birini izlemek
to pursue sb Verb
birini yakından izlemek
to make tracks for sb Verb
birini yakından izlemek
to tread upon sb's heels Verb
birini yakından izlemek
to follow someone close (ly Verb
birini yakından izlemek
to follow someone close (ly) Verb
birini yakından izlemek
to follow at (upon) sb's heels Verb
birinin düşünce tarzını izlemek
to follow sb's line of argument
birinin düşünce tarzını izlemek
to follow sb's argument
birinin fikir silsilesini izlemek
to follow the train of one's thoughts Verb
birinin hareketlerini izlemek
to watch sb's motions Verb
birinin ilerlemesini izlemek
to follow sb's progress Verb
Br bir çeki izlemek
to trace a check (cheque ,) Verb
dengeli bir konjonktür politikası izlemek
to remain on an even keel Verb
dikkatle izlemek
to stand over Verb
dönüşümlü olarak birbirlerini izlemek
to alternate Verb
en doğru yolu izlemek
to choose the safest course Verb
gerçekçi bir yol izlemek
to pursue a realistic course Verb
gizlice izlemek
to tail Verb
günlük olayları izlemek
to keep track of the current events Verb
günlük satışları yakından izlemek
to keep close tabs on daily sales Verb
hukuk derslerini izlemek
to keep a term at an inn of court Verb
ilgiyle izlemek
to follow Verb
karda birini izlemek
to follow sb's track through the snow Verb
kendi eğilimini izlemek
to follow any one's own inclination Verb
kendi eğilimini izlemek
to follow only one's own inclination Verb
kokuyu kaynağına kadar izlemek
to follow your nose Verb
kurs izlemek
to stay on the course Verb
kurs izlemek
to go through a course Verb
kurs izlemek
to take a course Verb
masrafları izlemek
to keep track of costs Verb
modayı izlemek
to follow the fashion Verb
müdahale etmeden izlemek
to look on Verb
münavebe ile birbirlerini izlemek
to alternate Verb
normal seyrini izlemek
to run its course Verb
öğretilerini izlemek
to follow Verb
oportünist politika izlemek
to trim with the times Verb
parti politikasını izlemek
to follow the party line Verb
rotasını izlemek
to hold one's course Verb
sadece kendi eğilimlerini izlemek
to follow only one's own inclinations Verb
sıkı bir yol izlemek
to take a rigid line Verb
standart uygulamayı izlemek
to follow one's standard practice Verb
suçlu yu izlemek
to trail a criminal Verb
şüphe altındaki bir hırsızı izlemek
to dog a suspected thief Verb
uçağın uçuşunu radarla izlemek
to follow the flight of aircraft by radar Verb
uzaktan izlemek
to look on Verb
yakından izlemek
to tread on sb's heels Verb
yeni yayınları izlemek
to keep track of new publications Verb
zevkle izlemek
to feast your eyes on someone Verb
zevkle izlemek
to feast your eyes on something Verb
sabit bir güzergâh izlemek zorunda olmak
to be on a tight schedule Verb
İzlemek; denetlemek
to monitor Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Arkasından gitmek, tâkip etmek
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.