juggle

English-Turkish Translation

  1. hokkabazlık, el çabukluğu (ile yapülan hüner).
  2. hile, düzenbazlık.
  3. hokkabazlık yapmak, elindeki top vb. gibi eşyayı havaya atıp tutmak.
    The acrobat juggled three plates
    while balancing on a wire.
  4. el çabukluğu ile hünerler yapma, becermek,
    mec. iki karpuzu bir koltuğa sığdırmak.
    He juggled
    two jobs and a night class.
  5. hile yapmak, aldatmak.
    He juggled his brother out of his inheritance.
    juggle with figures/words
    etc.: rakamlar/kelimeler vb. ile oynamak, bunları kendi çıkarına göre değiştirmek.
    Don't juggle (with) your accounts: Hesaplarında hile yapma.
  6. oynamak, oyun yapmak.
    He likes to juggle (with) ideas.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

juggle someone out of his money
birinin parasını cebinden çekip almak Verb
juggle the accounts
hesaplar üzerinde oynamak Verb
juggle with figures
rakamlarla oynamak Verb
juggle with sb
birine oyun oynamak Verb
juggle with sb's feelings
birinin duygularıyla oynamak Verb
juggle with the facts
gerçekleri değiştirmek Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database