jury

English-Turkish Translation

  1. Noun, Law juri heyeti
  2. Adjective jüri (heyeti), yargıcılar kurulu.
    grand jury: büyük jüri heyeti: 12-33 kişiden oluşan soruşturma
    kurulu.
    petit jury = pettit jury: küçük jüri , davada son kararı veren 12 kişilik jüri heyeti.
  3. Adjective yarışma jürisi, (yarışmalarda) hakem heyeti.
  4. Adjective, Maritime Traffic eğreti, geçici, muvakkat.
    jury-mast: eğreti/geçici direk, kırılan gemi direği yerine geçici olarak konulan direk.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

address the jury in one's own defence defense
kendini savunmak için jüriye hitap etmek Verb
address the jury
jüriye hitap etmek Verb
blue-ribbon jury
olağanüstü jüri: çok önemli bir dava için en yüksek tabakadan seçilmiş jüri heyeti.
call the jury
kura ile jüri üyelerini saptamak Verb
calling of the jury
jüri üyelerinin kura ile seçilmesi Noun
challenge the jury
jüri üyelerini toptan reddetmek Verb
charge the jury
jüriye duruşmaların özetini anlatmak Verb
common jury
maddi vakaları tespit ile muhakeme yapan mutad veya alelade jüri
common jury
maddi vakaları tespit amacıyla muhakeme yapan mutat ya da alelade jüri
common jury
mutad ve alelade jüri
consumer jury
tüketici jürisi
consumer jury
piyasa araştırması esnasında kendilerine fikirleri sorulan ve tüketicileri temsil eden bir tüketici kesiti
consumer jury
potansiyel alıcılar ya da kullanıcılara gösterilerek ürün ya da reklamların ön-denemesinin yapılması yöntemi
coroner's jury
nedeni bilinmeyen ölümlerin nedenini incelemekle görevli jüri heyeti.
discharge of a jury
jürinin ibrazı
discharge of a jury
jürinin ibraı
discharge the members of the jury
jüri üyelerini ibra etmek Verb
dismission of a jury
jüriye çekilmesi için müsaade etme
draw the jury
jüriyi kura ile tespit etmek Verb
empanel the jury
jüri üyelerinin adlarını çağırarak yoklamasını yapmak Verb
empanel the jury
jüriyi oluşturmak Verb
fair jury
tarafsız jüri üyelerinden oluşan mahkeme
finding of the jury
jürinin vardığı sonuç
fix a jury
(US) jüriye rüşvet vermek Verb
good jury
itiraz kabul etmez jüri
grand jury
araştırma jürisi
grand jury
tahkikat jürisi
grand jury
soruşturma kurulu: 12-33 kişiden oluşan büyük jüri. Noun
hang a jury
(US) jüride çoğunluğun görüşünden yana olmayarak bir jürinin karar vermesini engellemek Verb
impartial jury
taraf tutmayan jüri
labor a jury
jüriyi etkilemek Verb
misdirect a jury
jüriye yanlış talimat vermek Verb
misdirection of a jury
jüriye yanlış talimat verme
mixed jury
iki ayrı lisan konuşan veya kısmen zenci kısmen de beyazlardan oluşan jüri
pack a jury
bir jüri grubunda yandaşlarının çoğunluğunu sağlamak Verb
packing of jury
jüride kendi taraftarlarının çoğunluğunu sağlama
petit jury
küçük jüri, davada son kararı veren 12 kişilik jüri heyeti.
petty jury
hüküm verme jürisi
petty jury
küçük jüri, davada son kararı veren 12 kişilik jüri heyeti.
province of the jury
jürinin yetki alanı
serve on a jury
jüri üyesi görevini görmek Verb
special jury
mesleki bakımdan ehliyetli kişilerden oluşan özel jüri
special jury
mesleki bakımdan ehliyetli kişilerden oluşan jüri
strike a jury
(US) jüri üyeleri listesini derlemek Verb
strike a jury
jüri seçmek Verb
striking a jury
(US) jüri üyeleri listesinin düzenlenmesi
struck jury
davacı ve davalı avukatlarının onayladıkları jüri heyeti.
the judge's charge of the jury
yargıç tarafından jüri üyelerine verilen talimat
traverse jury
bir hukuk veya ceza davasında muhakeme icra ve karar ittihaz eden jüri
trial by jury
jüri heyeti tarafından yargılanma.
trial by the jury
jüri tarafından muhakeme
trial jury
(bir yargılamada son kararı veren 12 kişilik) jüri heyeti.
unamimous voice of a jury
bir jürinin oybirliği yle aldığı karar
unanimous voice of a jury
jürinin ittifakla aldığı karar
verdict of jury
yargı
win the jury
jüriyi kendi tarafına kazanmak Verb
jury award
jüri kararı
jury box
(mahkemelerde) jüri yeri: jüri kurulunun oturduğu kapalı yer.
jury fixing
(US) jürinin rüşvetle satın alınması
jury fixing
jürinin rüşvetle satın alınması
jury list (panel)
jüri üyeleri listesi
jury matrons
kadınlardan oluşan jüri
jury process
mahkemece jüri üyelerine gönderilen davetiye
jury service
jüri üyesi görevi
jury tampering
jüriye rüşvet verme
jury trial
jürili duruşma
ask the jury whether the act was committed with intent
jüriye fiilin kasıtlı mı yapıldığını sormak Verb
be called to jury service
jüri üyeliği yapmaya çağrı almak Verb
be exempt from jury service
jüri üyeliği yapmaktan muaf tutulmak Verb
exempt from jury service
jüri üyeliği görevi yapmaktan muaf tutulmak Verb
exempt someone from jury duty
birini jüri görevinden muaf kılmak Verb
leave the jury to find their verdict
jüriyi karar vermeye bırakmak Verb
petit jury/juror
petty jury / juror
English-Turkish phrases from Zargan's own database