later

English-Turkish Translation

  1. daha sonra, sonraları, sonradan, bilâhare, badema, badehu.
    later on: daha sonra, bilâhare. (
    late
    sıfat ve belirtecinin artıklık derecesi).
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

return to a point later in one's lecture
konuşmasında bir konuya sonradan geri gelmek Verb
a little later
biraz sonra
a little later
birazdan
a short while later
biraz sonra Adverb
a short while later
kısa bir süre sonra Adverb
I'll deal with you later
sana sonra göstermek ririm
payable later
sonradan ödenebilir
sooner or later
ergeç, eninde sonunda.
sooner or later
ergeç, eninde sonunda, nasıl olsa.
waive a question till later
bir konuyu ertelemek Verb
year- later
(US) gelecek yıl
later in the day
günün geç saatlerinde, akşama doğru.
later on
sonra, badehu, badema.
later part of the evening
akşamın geç vakti
later this week
hafta sonuna kadar
later will
daha sonradan yapılmış vasiyetname
Later.
Görüşürüz. Sentence
() later on
âhıren prep
at a later time
bilahare
defer something to a later date
bir şeyi ileri bir tarihe atmak Verb
in later years
ilerleyen yaşlarda Adverb
keep for a later date
ileri bir tarihe bırakmak Verb
keep for a later date
(sakla samanı gelir zamanı) ilerde kullanmak üzere saklamak Verb
no later than …
en geç …de Adverb
not later than
'den geç olmamak üzere
postpone a question until later in the meeting
bir soruyu toplantının sonuna bırakmak Verb
postpone a question until later in the meeting
soru yu toplantının sonuna bırakmak Verb
return later to a subject
sonradan bir konuya dönmek Verb
the later train
daha sonra ki tren
waive a question until later in the meeting
bir konuyu toplantının sonuna bırakmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database