levy

  1. Noun (zorla veya yasal yollardan) vergi/asker toplama.
  2. Noun (toplanan) vergi/asker.
  3. Verb (zorla veya yasal yollardan) vergi/asker) toplamak. ….
    The government levies taxes to pay its expenses.
    To levy troops in time of war.
  4. Verb vergilendirmek, vergi koymak/ tarhetmek.
    levy a tax: vergi koymak/tarhetmek.
  5. Verb askere celbetmek/çağırmak.
  6. Verb savaş açmak, savaşmak, harp etmek.
    levy war on someone: birisiyle savaşmak.
  7. Verb
    levy on: haczetmek.
    to levy on someone's property: birinin malını haczetmek.
    to levy
    execution on someone's goods: birinin malına haciz koymak.
şerefiye
şerefiye vergisi
sermaye kazançları vergisi
sermaye vergisi, servet/varlık vergisi: gelire göre değil, sermayeye/servete/mala göre hesaplanan vergi. income tax Noun
şehir vergisi
kömür tevzi yeri
telâfi edici vergi
zorunlu resim
zorunlu harç
zorunlu harç (resim , vergi
zorunlu vergi
rehin giderleri Noun
muvazene vergisi
(Br) aşırı kazanç vergisi
ihracat prelevmanı
ihracat vergisi
genel seferberlik
ithalat prelevmanı
AT'nin Ortak Tarım Politikası çerçevesinde çiftçiyi korumak amacıyla iç piyasadaki fiyatları dengelemede
kullanılan temel vergi aracı
vergi almak Verb
parti vergisi
servet vergisi
emlak vergisi
icra yoluyla haciz koymak Verb
icra yoluyla haciz czi koymak Verb
emlak vergisi
arazi vergisi
özel vergi
dengeleme vergisi
vergi koyma
yasa ile vergi koyma
haksız cebri icra
emekli sandığına yılda 100 dolar kesmek Verb
emeklilik fonuna yılda 100 dolar kesmek Verb
harç almak Verb
bir harç almak Verb
vergi toplamak Verb
haciz koymak Verb
haczi koymak Verb
haczi kaldırmak Verb
haciz kaldırmak Verb
haciz koymak Verb
mallardan gümrük resmi almak Verb
mallar üstünden vergi almak Verb
mallar üzerinden vergi almak Verb
harç almak Verb
para cezası almak Verb
birinden para cezası almak Verb
birinden para cezası almak.
fidye almak Verb
bir ücret almak Verb
vergi tarh etmek Verb
vergi koymak Verb, Civil Law
bir vergiyi kaynakta kesmek Verb
vergiyi kaynakta kesmek Verb
sermaye üzerinden vergi almak Verb
kâr payı dağıtımından vergi almak Verb
kâr dağıtım payından vergi almak Verb
…'den haraç almak.
asker toplamak Verb
haciz emri çıkarmak Verb
icra ve haciz yoluyla bir meblağı tahsil etmek Verb
icra ve haciz czi yoluyla bir meblağı tahsil etmek Verb
birinin mallarına alacak yüzünden haciz koymak Verb
birinin mallarına alacak yüzünden haciz czi koymak Verb
bir mala alacak yüzünden icra ve haciz czi koymak Verb
haciz koymak Verb
haczi koymak Verb
birine şantaj yapmak.
birinden şantajla para almak Verb
vergiyi mahrecinde tarh etmek Verb
gelir vergisi tarh etmek Verb
icraya vermek Verb
katkı payı toplamak Verb
gümrük resmi almak Verb
resim tarhetmek Verb
resim almak Verb
vergi almak Verb
vergi koymak Verb
topyekûn seferberlik
bir mala alacak yüzünden icra ve haciz koymak Verb
masrafları icra yoluyla almak Verb
harç almak Verb
ayni vergi
eli silah tutan herkesin askere alınması
masrafların tahsili
müsadere
zoralım
icra ve haciz yoluyla bir borcun tahsili
ihracat üzerinden alınan vergi
ithalat vergisi
topraktan vergi almak Verb
birinin emlakinden vergi almak Verb
toplam servet üzerinden vergi almak Verb
bütün mülk üzerine icra uygulamak Verb
bütün mülk üzerinde icra uygulamak Verb
vergi salmak Verb
vergi almak Verb
sermaye üzerinden vergi almak Verb
arazi vergisi almak Verb
(Br) vatana ihanet etmek Verb
bir ülkeye karşı savaş açmak Verb
bir vergi koymaya müsaade etmek Verb
vergi koymaya müsaade etmek Verb
parti üyelerinden para toplamak Verb
sermaye üzerinden vergi almak Verb
gümrük resimlerinin sonradan alınması
gümrük resimlerini sonradan alma