luggage

  1. Noun bagaj, eşya, yük, bavul, sandık.
bavulunu yerleştirmek Verb
(Br) valizini gümrükten çekmek Verb
bagajını teslim almak Verb
(Br) valizini kaydettirmek Verb
bagajıni teslim etmiş olmak Verb
bagajını teslim etmiş olmak Verb
valizlerini istasyona göndermek Verb
eşyalarını emanetçiye teslim etmek Verb
eşyalarını emanetçiye teslim etmek Verb
Bavul, el çantası ve benzerleri ile saraçlık ve koşum takımı imalatı (deri giyim eşyası hariç) (NACE kodu: 15.12) Noun, Trades-Professions
(Br) valizini önceden göndermek Verb
bagajını önceden göndermek Verb
bagajıni önceden göndermek Verb
Derinin tabaklanması ve işlenmesi; bavul, el çantası, saraçlık ve koşum takımı imalatı; kürkün işlenmesi
ve boyanması (NACE kodu: 15.1)
Noun, Trades-Professions
valizini kaydettirmek Verb
valizini önceden göndermek Verb
yolcu beraberindeki valiz
(Br) uçakla taşınan valiz
bagaj eşyası Noun
valize etiket takmak Verb
(uçak) yolcusunun uçakta yanına aldığı eşya
uçakta yanına alınan eşya
bagajını teslim etmek Verb
bagajıni yollamak Verb
bagajını yollamak Verb
(Br) valizi almak Verb
valizi almak Verb
(Br) valiz alma
bagajıni teslim etmek Verb
bagajı teslim etmek Verb
valizleri eve teslim etmek Verb
valiz teslim
valiz teslimi
valiz gönderme
(Br) valiz gönderme
gereksiz valizler yüklenmek Verb
valiz kontrolü
(Br) fazla bagaj
fazla bagaj
ilave bagaj
fazla bagaj
ücretsiz bagaj
ücrete tabi olmayan yolcu eşyası Noun
el bagajı Noun
el çantası Noun
üç parça bagajı olmak Verb
üç parça bagajı olmak Verb
(Br) emanet için bırakılmış valiz
emanete teslim edilmiş bagaj
ücretsiz taşınan ağırlığın üstündeki bagaj
şahsî/zatî eşya.
(Br) valiz
(Br) kaydettirilmiş valiz
teslim edilmiş bagaj
tekerlekli bavul
(Br) birinin valizini çalmak Verb
bagaja göz kulak olmak Verb
bagajına göz kulak olmak Verb
(Br) valize bakmak Verb
(gümrük) memurun bagajı kontrol etmesi
eşya vagonu.
bagaj konulacak yer
(otomobil) bagaj konulacak yer
bagaj vagonu
triportör
(bisiklet) bagaj taşınan araç
bagaj kapağı
bagaj hamalı
valiz fişi
(Br) valiz fişi
bagaj bileti
bagaj makbuzu
bagaj memuru
(otomobil) bagaj yeri
bagaj bölmesi Noun, Transport
bagaj tezgâhı
bagaj kontrolü (gümrük
bagaj kontrolü
yolcu yükü
fazla bagaj
bagaj sigortası Noun
(Br) bagaj sigortası Noun
(Br) bavul üzerinde adres etiketi
bavul üzerinde bulunan adres etiketi
bagaj asansörü
bagaj kilitli dolabı
bagaj dolabı
bagaj dairesi
yük peronu
valiz hamalı
(Br) valiz hamalı
bagaj hamalı
bagaj yeri
bagaj rafı
bagaj taşıyıcısı Noun, Transport
portbagaj Noun, Transport
eşya alındı makbuzu
valiz fişi
yük bileti alınan gişe
bagaj odası Noun
bagaj konulan yer
bagaj etiketi
bagaj bileti
(Br) valiz fişi
yük trafiği
bagaj treni
yolcu beraberinde giden bagaj
bagaj taşıma arabası Noun
furgon
bagaj kamyoneti
(demiryolu , Br) bagaj vagonu
(Br) valiz fişi
eşya konacak yer
eşyasını kendi taşımak Verb
fazla bagaj ücreti
(Br) fazla bagaj ücreti
ücretsiz taşınan yolcu eşyası Noun
bagaj/emanet yeri.
(Br) emanetçi
bagajıni gümrükten geçirmek Verb
valizi arabanın tepesine koymak Verb
bagajı gara göndermek Verb
bagajını gümrükten geçirmek Verb