neden

Turkish-English Translation

  1. cause
  2. parent
  3. account
  4. Noun argument
  5. subject
  6. peg
  7. causation
  8. why
  9. wherefore
  10. causa
  11. etiology
  12. reason
  13. score
  14. why ? what for ? For what reason
  15. forwhy
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(patent hukuku) itiraz nedeni
ground of opposition
anlaşmanın temel nedeni
basis of an agreement
ateşkes nedeni
armed-truce basis
başarı nedeni
making
bir davanın esas nedeni
declaration in chief
bir kavganın nedeni
origin of a quarrel
bir kazanın tek nedeni
sole cause of an accident
boşanma nedeni
cause of divorce
çekişme nedeni
bone of contention
dava nedeni
grounds for litigation
dava nedeni
ground of action
davanın nedeni
object of an action
ek dava nedeni
novel assignment
enflasyon nedeni
causation of inflation
engel nedeni
cause for impediment
engel nedeni
cause of impediment
evlenmede nispi butlan nedeni
canonical disability
fesih nedeni
cause for rescission
haciz nedeni
ground for distraint
hoşnutsuzluk nedeni
cause for dissatisfaction
inanma nedeni
reason to believe
iptal nedeni
grounds for annulments
iptal nedeni
ground for annulment
kaza nedeni
cause of accident
korku nedeni
bogey
kovulma nedeni
reason for a dismissal
mahvolma nedeni
destruction Noun
mahvolma nedeni
undoing
memleketten sürülme nedeni
reason for deportation
memleketten sürülme nedeni
reasons for deportation
müracaat nedeni
cause of appeal
mütareke nedeni
armed-truce basis
neden-sonuç ilişkisi
cause-and-effect relationship Noun
ölüm nedeni
causa mortis
ölüm nedeni
cause of death
özel nedenler
personal crisis Noun
özel nedenler
personal emergency Noun
savaş nedeni
casus belli Military
savaş nedeni
act of war
savaş nedeni
cause of the war
şikâyet nedeni
ground of complaint
şikâyet ve pişmanlık nedeni
matter
takas nedeni
basis of exchange
tartışma nedeni
basis of discussion
tazminat nedeni
basis for remune-ration
temyiz nedeni
reasons for an appeal
temyiz nedeni
grounds of appeal
temyiz nedeni
cause of appeal
tercih nedeni
motive to prefer
terk etme nedeni
cause for leaving
terketme nedeni
cause for leaving
tutuklama nedeni
reason of arrest
varlık nedeni
basis of existence
vesile nedeni
occasional cause
yaralanma nedeni
cause of injury
yeni dava nedeni
new cause of action
yeterli kışkırtma nedeni
adequate provocation
yıkılış nedeni
ruination
yıkım ya da bela nedeni
bane
aldatıcı neden
colourable cause
aşikâr neden
causa patent
belirleyen neden
determining cause
belirleyici neden
determining cause
bir sonucu doğuran neden
procuring cause
birçok neden
multitude of reasons Noun
dolaysız neden
direct cause
dolaysız neden
immediate cause
en son neden
causa causans
esas neden
bottom cause
esas neden
primary cause
esas neden
mainspring
esas neden
principal reason
esas neden
main reason Noun
esaslı neden
substantial reason Noun
etkin neden
causa proxima
geçerli neden
good cause
geçerli neden
valid reason Noun
geçersiz kılan neden
invalidating cause
hafifletici neden
mitigation Noun, Criminal Law
hafifletici neden
extenuation
haklı neden
righteous cause
kanuni neden
legal ground
kanuni neden
lawful cause
kuşkulanmak için haklı neden
justifiable cause for suspicion
kuşkulanmak için makul neden
reasonable grounds for suspicion
makul neden
valid reason Noun
olası neden
probable cause
önemli neden
important reason
önlenemeyecek neden
unavoidable cause
pek çok neden
multitude of reasons Noun
sonucu oluşturan neden
efficient cause
temel neden
principal cause
temel neden
principle
uzak neden
remote cause
uzak neden
causa remota
yardımcı neden
instrumental cause
yeterli neden
sufficient reason
yeterli neden
sufficient cause
yeterli neden
adequate cause
zorlayıcı neden
force majeure Noun, Law
zorunlu neden
imperative reason
zorunlu neden
causa sine qua non
neden bulmak
to give cause for apprehension Verb
neden göstermek
to put fowards reasons Verb
neden ille ben
why me especially ?
neden olan
causative
neden olmak
to occasion Verb
neden olmak
to effect Verb
neden olmak
to bring forth Verb
neden olmak
to move Verb
neden olmak
to draw Verb
neden olmak
to engender Verb
neden olmak
to lead to Verb
neden olmak
to make Verb
neden olmak
to cause Verb
neden olmak
to determine Verb
neden olmak
to bring about Verb
neden olmak
to raise Verb
neden olmak
to prompt Verb
neden oluşturan
casual
neden siz
causeless
neden; gerekçe
reason
… neden olduğunu tartışmak
to dispute why… Verb
aksamasına neden olmak
to delay Verb
bir kavgaya neden olmak
to provoke a controversy Verb
bir şeye neden olmak
to be the cause of sth Verb
bir sonuca neden olan ilk neden
producing cause
birilerinin ayrılmasına neden olmak
to split up someone Verb
birinin düşmesine neden olmak
to bring down someone Verb
birinin gecikmesine neden olmak
to delay someone Verb
birinin ölümüne neden olmak
to drive a nail in sb's coffin Verb
birinin yıkımına neden olmak
to bring about sb's ruin Verb
birşeyde hasara neden olmak
to strike at something Verb
birşeye neden olmak
to yield to something Verb
birşeye neden olmak
to bring on something Verb
birşeyin fırlamasına neden olmak
to send something flying Verb
büyük eleştirilere neden olmak
to give rise to much comment Verb
büyük kayıplara neden olmak
to incur large losses Verb
caymasına neden olmak
to knock down a customer Verb
cezai kovuşturmaya neden olmak
to make oneself liable to prosecution Verb
cezai takibata neden olmak
to make oneself liable to prosecution Verb
çok dedikoduya neden olmak
to kick up a dust Verb
deflasyona neden olan etkenler
deflationary factors Noun
donun neden olduğu zarar
damage (caused) by ice
'e neden olmak
to give rise to Verb
fırlamasına neden olmak
to bump something up Verb
fiyatlarda düşüşe neden olmak
to cause a fall in prices Verb
fiyatların düşmesine neden olan
deflationary
fiyatların düşmesine neden olmak
to force prices down Verb
geç kalmasına neden olmak
to delay Verb
gürültülere neden olan kimse
panicmonger
hoşnutsuzluğuna neden olmak
to discontent Verb
inandırıcı neden göstermek
to show cause Verb
kanuni neden olmadan
frivolous acuse
karar vermesine neden olmak
to resolve Verb
karışıklığa neden olmak
to cause a commotion Verb
kas kasılmasına neden olmak
to cramp Verb
kazaya neden olmak
to bring about an accident Verb
kendi yıkımına neden olmak
to draw upon ruin upon oneself Verb
kınamaya neden olmak
to incur censure Verb
kök neden analizi
root-cause analysis Noun
ölüme neden olan şey
death
ölümüne neden olmak
to take off Verb
ölümüne neden olmak
to carry off Verb
protestolara neden olmak
to bring a storm about one's ear Verb
protestolara neden olmak
to bring forth protests Verb
savaşa neden olmak
ac to bring on a war Verb
savaşın neden olduğu enflasyon
war-caused inflation
Sence neden?
Why do you think?
şiddetli protestolara neden olmak
to draw sharp protests Verb
şikâyete neden olmak
to give cause for complaint Verb
skandala neden olan beyanat
scandalous statement
sonuca neden olmak
to have a result Verb
süprize neden olmak
to strike all of a heap Verb
tehlikeye girmesine neden olmak
to compromise Verb
tereddütüne neden olmak
to give pause to Verb
uzlaşmaya neden olmak
to bring about a reconciliation Verb
vereme neden olan
tubercular
yangının neden olduğu harabe
destruction caused by the fire
yanlış anlaşmaya neden olmak
to give rise to misunderstanding Verb
zarara neden olan
injurious Adjective
zarara neden olan faktör
loss- producing factor
zarara neden olan faktör
loss-producing factor
zarara neden olmak
to cause a damage Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Ne sebepten, niçin
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.