no matter

  1. (a) önemsiz, önemi yok, farketmez, önemli/mühim değil, zararı yok, aldırma, boş ver.
    I wanted to see
    him before he left, but it's no matter: Gitmeden önce onu görmek istiyordum, fakat önemi yok.
    It's no laughing matter: İşin şakası yok, şakaya gelmez. (b)
    no matter what: ne olursa olsun, her ne pahasına olursa olsun, ne yapıp yapıp, hiçbir.
    No matter how difficult: Ne kadar güç olursa olsun.
    No matter what the excuse, you must not be late: Hiçbir şekilde (mazeretiniz ne olursa olsun) geç kalmamalısınız.
    They're going to win, no matter what: Her ne pahasına olursa olsun (ne yapıp yapıp) kazanacaklar.
ne kadar ... olursa olsun
ne olursa olsun Adverb
her kim olursa olsun
önemsenmeyecek bir şey olmamak Verb
bir konuyu artık fazla deşmeden bırakmak Verb
bir işte dahli olmamak Verb
bir konuda söz sahibi olmamak Verb
bir konuda sözü geçmemek Verb
alay edilecek şey değil
gülünecek şey değil
ciddi iş
şakaya gelmez (nazik/kritik) durum, ciddî/gülünmeyecek şey.
It's no laughing matter: Bu iş şakaya
gelmez/durum naziktir/işin şakası yok/mesele ciddîdir.
The mistake was no laughing matter: Hata ciddî idi.
önemsiz şey değil
hafife alınacak mesele olmamak Verb
sanıldığı kadar önemsiz değil
hafife alınacak sorun değil