node

  1. Noun, Anatomy nod
  2. Noun, Biology boğum (Kaynak: Evrim Çalışkanları)
  3. Noun düğüm, çıkıntı, yumru, şişkinlik.
  4. Noun merkez noktası, bileşenlerin merkezi.
  5. Noun, Botany (a) budak, dal ayrım noktası, (b) dal ile yaprağın birleştiği yer.
  6. Noun, Geometry boğum noktası: eğrinin/yüzeyin birden fazla teğet çizilebilen noktası.
  7. Noun, Physics düğüm noktası: titreşen telin/ipin sıfır (veya minimum) genlikli noktası.
  8. Noun, Astronomy düğüm: gök cisminin yörüngesinin ekliptik düzlemini kestiği 2 noktadan herbiri.
  9. Noun, Anatomy yumru, şiş.
    lymph nodes.
  10. Noun, Pathology düğüm, yumru, romatizmadan ilerigelen katılık.
lenf bezi Noun, Anatomy
lenf bezesi Noun, Anatomy
lenf düğümü Noun, Anatomy
lenf nodu Noun, Anatomy
lenf bezi Noun, Anatomy
lenf bezesi Noun, Anatomy
lenf düğümü Noun, Anatomy
lenf nodu Noun, Anatomy
düğüm tanıtıcısı Information Technology