pallet

Noun saman döşek/yatak.
Noun (yatak olarak yere serilen) battaniye.
Noun çömlekçi spatulası.
Noun (seramik eşyayı) kurutma tahtası: seramik eşyanın üzerine serilip kurutulduğu tahta veya madenî levha.
Noun (saatçilikte) (a) ileteç: hareketi salıngaç (balance) düzenine ileten üç çıkıntılı lövye, (b) (ileteçin) iletme çıkıntısı.
Noun dil, mandal.
Noun (eşya naklinde/ambarlamasında kullanılan) düz taban, platform.
Noun (resimde) palet.
Noun tezhip fırçası: ciltçilikte altın yaldızı yerleştirmeye mahsus yassı fırça.

English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

(aşçılıkta) hamur bıçağı, spatula. Noun

(ressamlıkta) karıştıraç, boya bıçağı: boyaları karıştırmak ve sürmek için kullanılan düz ağızlı bıçak. Noun

English-Turkish phrases from Zargan's own database

English-Turkish