personality

English-Turkish Translation

  1. Noun, Psychology kişilik
  2. Noun (fiziksel) kişilik, şahsiyet, bireylik, ferdiyet.
    He has a pleasing personality .
  3. Noun (manevî değerlerin tümünü kapsayan) şahsiyet, seciye, karakter.
  4. Noun, Psychology kişilik: kişinin işler durumdaki ruhsal, bedensel, işlevbilimsel özelliklerinin kendine özgü olan az
    çok durağan bütünlüğü; kişinin tutum ve davranışlarının düzenli biçimde görünüşü.
    personality adjustment: kişilik uyumu.
    personality disorder: kişilik bozuklukları.
    personality hierarchy: kişilik aşama sırası.
    personality integration: kişilik birleştirimi.
    personality structure: kişilik yapısı.
    personality test: kişilik ölçeri.
    personality trait: kişilik özelliği.
    personality type: kişilik tipi.
  5. Noun varlık, benlik.
  6. Noun hal, duruş.
  7. Noun önemli kişi, büyük şahsiyet.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

capitalize on one's personality assets
bir kimsenin şahsi meziyetlerine sermaye yatırmak Verb
make one's felt personality
şahsiyetini hissettirmek Verb
make one's personality felt
şahsiyeti hissetirmek Verb
personality change
kişilik değişimi Noun, Psychology
personality change
kişilik değişikliği Noun, Psychology
alternating personality
ikili kişilik: aynı kişinin birbiri ardınca değişik şahsiyetlerde gözükmesi.
as-if personality
-mış gibi kişilik Noun, Psychoanalysis
convert realty into personality
gayri menkulü menkule çevirmek Verb
cult of personality
bir kimseyi putlaştırma
dissociate personality
bölünmüş kişilik
dissociate personality
bölünmüş şahsiyet
dissociated personality
bölünmüş kişilik
dissociation of personality
kişiliğin bölünmesi
dual personality
ikili kişilik, çifte şahsiyet: birbirine benzemeyen iki kişiliğin sıra ile bireyin davranışlarını yönetmesi. Noun
enterprising personality
atılgan kimse
enterprising personality
girişimci şahsiyet
free personality
özgür kişilik
have international personality
uluslararası şöhreti olmak Verb
international legal personality
uluslararası hukuk kişiliği Noun, International Law
International personality
uluslararası hukuk kişiliği
loss of personality
kişiliksizleşme Noun
multiple personality
çoğul kişilik. Noun
multiple personality
çoğul kişilik, ikiz şahsiyet: aynı kişide belirip gelişen karmaşık örgütlü birden çok kişilik.
net personality
büyükbaş hayvan
net personality
gemi
net personality
kiralanmış mallar vb gibi menkul eşya
net personality
hisse
net personality
menkul aktif
net personality
möble ve benzeri menkul eşyalar
net personality
para
outstanding personality
önemli şahsiyet
outstanding personality
mümtaz şahsiyet
outstanding personality
seçkin kişi
partnership personality
ortaklığın menkul eşyası Noun
partnership personality
bir ortaklığın menkul eşyası Noun
pleasing personality
hoş kimse
product personality
bir ürünün profili
psychopathic personality
(a) ruhsayrısal kişilik, (b) ruh sayrısı, akıl /ruh hastası.
quasi personality
eklentiler
quasi personality
müştemilat
retention of legal personality
tüzel kişiliğin korunması Noun, Law
sb who has a distinctive personality
kişilikli
sb who has a distinctive personality
şahsiyetli
sb who lacks a distinctive personality
kişiliksiz
sb who lacks a distinctive personality
şahsiyetsiz
split personality
çoğul kişilik, ikiz şahsiyet: aynı kişide belirip gelişen karmaşık örgütlü birden çok kişilik.
strong personality
kuvvetli şahsiyet
television personality
tanınmış televizyon yorumcusu
vital personality
son derece önemli şahsiyet
personality cult
şahsa karşı gösterilen aşırı saygı
personality disorder
kişilik bozukluğu Noun, Psychology
personality impact
şahsın bıraktığı güçlü izlenim
personality inventory
kişilik envanteri Noun, Psychology
personality promotion
bir ürün ya da hizmetin tanıtımında ünlü kişilerin kullanılması
personality rating
(US) şahsiyet değerlendirme
personality right
kişilik hakkı Noun, Rights-Freedoms
personality test
kişilik testi Noun, Psychology
personality traits
kişilik özellikleri Noun, Psychology
active personality principle
faile göre kişisellik ilkesi Noun, International Law
borderline personality disorder
sınır kişilik bozukluğu Noun, Psychoanalysis
borderline personality organization
sınır kişilik örgütlenmesi Noun, Psychoanalysis
passive personality principle
mağdura göre kişisellik ilkesi Noun, International Law
prove a personality bonus
birinin lehinde oy vermek Verb
Convention Concerning the Recognition of the Legal Personality of Foreign Companies, Associations and Institutions
Yabancı Şirketler, Kurum ve Kuruluşların Tüzel Kişiliğinin Tanınmasına Dair Sözleşme Noun, International Law
English-Turkish phrases from Zargan's own database