demek istediğini açıkca belirtmek
Verb
Atlas vadisi, ABD'nin Atlas Okyanusu kıyı bölgesi.
çukur ova
Noun, Geography
çukur düzlük: ay yüzeyinde etrafı duvar gibi yüksek dairesel düzlük.
Noun
çok amaçlı un
Noun, Food-Kitchen
lap joint ile ayni anlama gelir. (bina inşaatında) bindirme, bindirmeli ek, yanyana konulan parçalardan
birinin kenarını öbürü üstüne bindirerek yapılan ek.
basit bir hayat sürmek
Verb
engelsiz ilerleme/gelişme/terakki.
From here on, it is all plain sailing: Artık önümüzde hiçbir engel kalmadı.
Noun
düzlem deformasyon modeli
Noun, Construction
resim sehpası: topografik ölçüleri kaydetmek için üç ayaklı resim tahtası.
Noun
düz metin, açık metin: kriptogramla şifrelenmemiş yazı. cryptography
Noun
düz dokuma. satin weave, twill weave
Noun
çok kolay iş.
It's all plain/smoot sail: (Bundan ötesi) kolaydır.
apaçık, âşikâr, meydanda.
dobra dobra konuşan biri olmak
Verb
delil ile sabit olmak
Verb
bir şeyi açık bir dil ile ifade etmek
Verb
dobra dobra konuşmayı severim
birine bir şeyi açıkça anlatmak
Verb
açık dille yazılmış telgraf
birine açık gerçeği söylemek
Verb
gerçeği açıkça söylemek
Verb
açık bir dil kullanmak
Verb