politic

English-Turkish Translation

  1. Adjective tedbirli, ihtiyatlı, basiretli, ferasetli.
    a politic move.
    It was not politic to arouse his
    irritation: Onu kızdırmak ihtiyatlı bir hareket değildi.
  2. Adjective zeki, akıllı, maharetli, becerikli.
    a politic stateman.
  3. Adjective isabetli, sağgörülü, iyi düşünülmüş, uygun, münasip.
    the politic thing to do.
  4. Adjective kurnaz, hilekâr.
  5. Adjective siyasî, politik.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

body politic
siyasî toplum: hükümet yönetimi altında birleşmiş halk topluluğu. Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database