prior

  1. önce(ki), evvel(ki), sabık, daha önce/erken olan.
    I can't go with you because I have a prior engagement:
    Sizinle gidemem, çünkü daha önce birisine söz verdim.
  2. manastırda baş rahip.
önceki
patenti ilk tescil ettiren kişi
önceki başvuru sahibi
önceki başvuru
peşin tasvip
peşin onay
ön onay
tekniğin bilinen durumu Noun, Law
faiz ödemelerinde ya da şirketin tasfiyesi halinde sermaye payı ödemelerinde
adi hisse senetlerine göre önceliği olan senet
tercihli hisse senetleri gibi
tercihli hisse senetleri gibi faiz ödenmesinde ya da şirketin tasfiyesi halinde sermaye payı ödemelerinde
adi hisse senetlerine göre önceliği olan sen
önceki suçlamalar Noun
önceki talep
peşin muvafakat
rüçhanlı alacaklı
belli bir faaliyet için gerekli ön eğitim
önceki ciranta
önceden varolan Adjective, Law
önceki zilyet
önceki buluş
önceki buluş
önceki mucit
sabıka
(sonrakilerden önceki) ipotek hakkı
(US) öncelikli rehin hakkı
birinci derece ipotek
ipotek teminatlı bono
birinci derecede teminatlı tahvil
(US) önceki ipotekle teminatlı tahviller Noun
önceki ipotekle teminatlı tahviller Noun
birinci derece ipotek
birinci derecede ipotek
önceki yükümlülük
bir senedin üzerinde rüçhanlı taraf
önceki patent
önceki dönem Noun, Accounting
(US) öncelikli tercihli hisse senedi (kâr payı ve sermaye payı üzerinde tercihli ve adi hisse senetlerine göre önceliği olan senet
öncelikli tercihli hisse senedi
öncelikli tercihli hisse senedi
deney öncesi olasılık Noun
önsel olasılık Noun, Statistics
rütbece büyük
öncelik
borcun borçlu tarafından vadesinden önce ödenmesi
hükümetçe iletişim medyasında meydana getirilen kısıtlama
yayın öncesi yasak Noun, Law
daha önceki hak
öncelikli hisse senedi
imtiyazlı hisse senedi
önceki mali yıl
-den önce/evvel.
It happened just prior to your arrival: Tam sen gelmeden önce oldu/ vukubuldu.
...'den önce
... öncesinde
…den önce Adverb
vergiler düşmeden önce
vergiler kesilmeden önce
tayininden önce
vadesinden önce
yola çıkmadan önce
önceki kullanım
tercihli kullanış
önce faydalanan kişi
önceki kullanıcı
önceki kullanımdan doğan hak Noun, IP Law
geçmiş yıllar Noun
önceki öğrenilenlerin akreditasyonu (Kaynak: CEDEFOP) Noun, Education-Training
sabıkalı olmak Verb
ipoteği olmak Verb
ön sırayı vermek Verb
öncelik vermek Verb
rüçhan hakkı olmak Verb
servetinden yemek
sıra itibariyle önceki
önceki öğrenilenlerin tanınması (Kaynak: CEDEFOP) Noun, Education-Training
önceki bir tarafa (şahsa) rücu
önceki bir şahsa rücu
önceki bir tarafa rücu
önceki kullanımdan doğan hak Noun, IP Law
satın alma emirlerinin stoğu aşması durumu
menkul kıymetler arzının sınırlı olmasından ötürü
önceden izin almaksızın Adverb