patenti ilk tescil ettiren kişi
tekniğin bilinen durumu
Noun, Law
faiz ödemelerinde ya da şirketin tasfiyesi halinde sermaye payı ödemelerinde
adi hisse senetlerine göre önceliği olan senet
tercihli hisse senetleri gibi
tercihli hisse senetleri gibi faiz ödenmesinde ya da şirketin tasfiyesi halinde sermaye payı ödemelerinde
adi hisse senetlerine göre önceliği olan sen
belli bir faaliyet için gerekli ön eğitim
önceden varolan
Adjective, Law
(sonrakilerden önceki) ipotek hakkı
(US) öncelikli rehin hakkı
birinci derecede teminatlı tahvil
(US) önceki ipotekle teminatlı tahviller
Noun
önceki ipotekle teminatlı tahviller
Noun
bir senedin üzerinde rüçhanlı taraf
önceki dönem
Noun, Accounting
(US) öncelikli tercihli hisse senedi (kâr payı ve sermaye payı üzerinde tercihli ve adi hisse senetlerine göre önceliği olan senet
öncelikli tercihli hisse senedi
öncelikli tercihli hisse senedi
deney öncesi olasılık
Noun
önsel olasılık
Noun, Statistics
borcun borçlu tarafından vadesinden önce ödenmesi
hükümetçe iletişim medyasında meydana getirilen kısıtlama
yayın öncesi yasak
Noun, Law
-den önce/evvel.
It happened just prior to your arrival: Tam sen gelmeden önce oldu/ vukubuldu.
önceki kullanımdan doğan hak
Noun, IP Law
önceki öğrenilenlerin akreditasyonu (Kaynak:
CEDEFOP)
Noun, Education-Training
önceki öğrenilenlerin tanınması (Kaynak:
CEDEFOP)
Noun, Education-Training
önceki bir tarafa (şahsa) rücu
önceki kullanımdan doğan hak
Noun, IP Law
satın alma emirlerinin stoğu aşması durumu
menkul kıymetler arzının sınırlı olmasından ötürü
önceden izin almaksızın
Adverb