reclaim

  1. tarıma elverişli hale koymak, (bataklık/çalılık vb. araziyi) islâh etmek.
    Lowland bogs have been reclaimd:
    Alçak bataklık arazi kurutuldu/tarıma elverişli hale getirildi.
    reclaim land from the sea: denizi doldurup arazi kazanmak.
  2. arıtmak, tasfiye etmek, çöp vb.'den işe yarar kısımları ayırmak.
    to reclaim rubber. Several metals
    are reclaimd by Waste Disposal authorities.
  3. düzeltme(k), düşünce ve davranışlarını doğru/makul mecraya sevketme(k), terbiye etme(k), (azgın kimseyi)
    islâh etme(k).
    beyond reclaim = past reclaim: islâh olmaz.
  4. (vahşi hayvanı) evcilleştirmek/ ehlileştirmek.
    to reclaim a hawk.
bir daha ele geçmeyecek şekilde kaybolmuş
iflah olmaz
bir daha ele geçmeyecek şekilde kaybolmuş
'ye karşı itiraz etmek Verb
toprağı işlenecek hale getirmek Verb
toprağı ıslah etmek Verb
ödenen vergileri geri talep etmek Verb
birini görev duygusuna geri çağırmak Verb
hak iddia etmek, (iadesini/tazminini vb.) istemek/talep etmek, geri istemek/almak. Transitive Verb
tekrar iddia/talep etmek. Transitive Verb