aramak, araştırmak, bulmaya çalışmak.
to seek the truth. to seek the solution to a problem.
Verb
peşinde koşmak.
to seek fame: şöhret peşinde koşmak.
Verb
çabalamak, uğraşmak, gayret etmek.
to seek to convince a person.
He seeks to mislead me: Beni yanıltmaya çabalıyor.
Verb
gitmek.
to seek a place to rest. to seek a warmer climate.
Verb
sormak, istemek, dilemek.
to seek information: haber sormak.
to seek advice: danışmak.
You should seek advice from your lawyer on this matter: Bu hususta avukatına danışmalısın.
Verb
âşikâr, gözönünde, uzakta aramaya gerek yok.
yeniden seçime gitmeyi tasarlamak
Verb
patent başvurusunda bulunmak
Verb
kabul edilmeye çalışmak
Verb
birine akıl danışmak
Verb
mahkeme emri çıkarmak
Verb
ihtiyati tedbir talep etmek
Verb
iltica etmek
Verb, International Law
mültecilik başvurusunda bulunmak
Verb, International Law
şöhret peşinde koşmak
Verb
talimat beklemek, talimat (alınmasını) istemek
Verb
birinden talimat istemek
Verb
kanuni vasıtalara başvurmak
Verb
kanuni yollara başvurmak
Verb
psikologa gitmek
Verb, Psychology
psikiyatriste gitmek
Verb, Psychiatry
ünlü olmayı arzulamak
Verb
rücu hakkına başvurmak
Verb
tazminat talep etmek
Verb
hasar tazminatı istemek
Verb
hakkını aramak için mahkemeye başvurmak
Verb
sığınacak yer aramak
Verb
köyde dinlenmek istemek
Verb
sorumluluktan kurtulmak istemek
Verb
(US) tüketici kredisi istemek
Verb
kurtuluşu kaçmakta bulmak
Verb
uçuşta güvenlik aramak
Verb
selameti kaçmakta bulmak
Verb
birinin yardımını istemek
Verb
birinin onayını elde etmeye çalışmak
Verb
birinin tasvibini almak
Verb
sığınacak yer aramak
Verb
büyük sanayicilerin desteğini istemek
Verb
birini bulmak için çok çaba harcamak
Verb
birinin canına kasdetmek.
birşeyi bulmak için çok çaba harcamak
Verb
birinin aracılığını istemek
Verb
...'in fikrini almak
Verb
...'in görüşünü almak
Verb