stitch

English-Turkish Translation

  1. Noun, Textile Industry dikiş
  2. teyel, ilmik.
  3. dikiş tarzı.
  4. zerre, en ufak parça/şey.
    He wouldn't do a stitch of work: En ufak bir işe elini sürmez.
  5. şiddetli böğür ağrısı.
  6. yürüyüş mesafesi.
  7. (dikiş) dikmek.
  8. zımbalamak, tel zımbası ile birbirine eklemek.
    to stitch cartons.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

blanket stitch
kenar dikişi. Noun
buttonhole stitch
ilik dikişi.
chain stitch
zincir işi, zincir dikiş. Noun
cross stitch
çapraz dikiş
drop a stitch
ilmek atlamak Verb
drop a stitch
ilmek kaçırmak Verb
dropped stitch
sökük
goblin stitch
goblen
ladder stitch
merdiven biçimli dikiş. Noun
overlock stitch
overlok Noun
satin stitch
saten dikişi, (nakışta) sarma işi.
stitch up
yırtığı/yarayı dikmek, dikerek tutturmak.
A stitch in time saves nine
Zamanında onarılan küçük bir hata büyük zararları önler.
not a dry stitch on
sırsıklam, çok ıslanmış.
with every stitch of canvas set
bütün yelkenleri fora.
without a stitch of clothing
çırılçıplak.
She hasn't got a stitch on: Çırılçıplaktı.
English-Turkish phrases from Zargan's own database