summons

  1. Noun, Law çağrı kağıdı
  2. Law celp
  3. Noun celpname, getirtme belgesi, ihzar müzekkeresi, resmî davetiye.
    serve a summons on someone: birine
    celpname tebliğ etmek.
    take out a summons a summons against someone: birini mahkemeye vermek.
    to issue a summons : celpname çıkarmak.
  4. Noun resmî emirle davet etme, (mahkemeye vb.) celb etme.
  5. Noun çağrı, davet.
    summons to surrender: teslim olma çağrısı, teslim olmaya davet.
  6. Noun (meclisi vb.) toplantıya davet, toplantı çağrısı.
babalığın ikrarı için çağrı
resmi davet üzerine çağrılan makama gitmek Verb
resmi celp üzerine çağrılan makama gitmek Verb
bir davete icabet etmek Verb
davete icabet etmek Verb
mahkeme davetiyesi almak Verb
bir sözleşmeyi yerine getirmemekten dolayı mahkemeye verilmek Verb
celpname masrafı
borçlunun mahkemeye çağrılması
(Br) borcunu ödeme daveti
mektup butan sonra ödeme emri göndermek Verb
mektuptan sonra bir ödeme emri göndermek Verb
celp çıkarmak Verb
celpname çıkarmak Verb
mahkeme kararına göre borcunu ödemeyen borçlunun celbi Noun, Law
icra kararının uygulanması emri Noun, Law
memleket dışında mahkeme celbi
mahkeme celbine uymak Verb
celp almak Verb
(davetiyeyi tebliğ ile görevli memurun) mahkemeye tebliğ kâğıdını iade etmek Verb
mahkemeye tebliğ kağıdını iade etmek Verb
bir mahkeme davetiyesini muhatabına tebliğ etmek Verb
celpnameyi eline vermek Verb
bir celpnamenin tebliği Noun
kısa süreli celpname
(US) kısa muhakeme usulü
kısa süreli davetiye
ödeme emri almak Verb
tanık celbi
(Br) tanık celbi
ihzar tezkeresi
ihzar emri
davacının talebi üzerine
yüksek mahkemece çıkartılan ve davada ilk adımı oluşturan mahkemeye çağrı emri
haczedilen alacağın borçlusunu celp
teslim olmaya çağrı
celpname tebliğ etmek Verb
birine karşı mahkeme davetiyesi çıkartmak Verb