telltale

English-Turkish Translation

  1. dedikoducu, kovcu, müzevvir, başkalarının sırlarını herkese anlatan kimse.
  2. bir şeyi açıklayan/ifşa eden (nesne).
    a telltale blush: kabahati vb. açıklayan yüz kızarması.
  3. işçilerin işe geliş/gidiş saatlerini kaydeden saat.
  4. tren makinistine bir köprüye/tünele vb. yaklaştığını bildirmek için hatların üstünde asılı ip parçaları.
  5. yatlarda rüzgâr yönü göstergesi.
  6. uyarıcı, ihtar/ikaz edici.
    telltale signs: uyarma işaretleri.
    telltale compass: asma pusula.

    telltale lamp: ikaz/işaret lambası.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

telltale sign of ...
...in en bariz göstergesi Noun
telltale sign of ...
...in en açık göstergesi Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database