to be

hayatı için endişe etmek Verb
kafası yerinde olmamak Verb
borçluları tarafından kovuşturulmaya uğramak Verb
kabuğundan dışarı çıkmamak
birinin karakteriyle bağdaşmamak Verb
akılı başında olmamak Verb
eski mevkiinde olmamak Verb
yediği ekmeği hak etmemek Verb
ekmeğini hak etmemek Verb
(a) can çekişmek, son nefesini vermek, ölmek üzere olmak, (b) (yorgunluktan vb.) yapmaya takati kalmamak,
iflâhı kesilmek, takati kalmamak.
vaadettiğinden fazlasını yapmak, vaadini/sözünü fazlasıyla yerine getirmek.
kendini tamamıyla işine vermiş
para çalarken/suç üstü yakalanmak.
mosmor kesilmek (argo) Verb
haklarının kısıtlanması
görevinıihmal etmek Verb
işini yapmaya ehil
kiralarını ödemede gecikme
sıfırı tüketmek, (paraca) büyük sıkıntıda olmak.
I'm on my beam-ends : Sıfırı tükettim/büyük sıkıntı içindeyim.
rezervlerinde açık olmak Verb
vidaları gevşetmek (argo) Verb
kibirlenmek, böbürlenmek, başkalarına tepeden bakmak, kibirinden yanına yaklaşılamamak, “alçak dağları ben yarattım” demek.
(muhasebede) devredilecek
affedilmek
numara yapmak (argo) Verb
ağırlık olma
ilan edilecektir
ilan edilecektir
imzalanmaya yetkili olma
herkese açık
başarısızlıkla sonuçlanması kesin
postrestant
araba tutması
tetkik edilecek
devamı var
açmaza gelmek (argo) Verb
(piyasada) durgunluk
başarısızlığa mahkûm olmak.
dolma yutmak (argo) Verb
sepetlenmek (argo) Verb
'a ayarlanmış
bilgili
tam bir tarafsızlıkla
talebe nispi olarak
ağır davranmak Verb
pısırık
doğrusunu söylemek gerekirse
(tren) gecikebilir
gerekmek, lâzım gelmek, olması beklenmek.
I am supposed to be in Ankara tomorrow: Yarın Ankarada
olmam gerekiyor.
The ship is supposed to arrive today: Geminin bugün gelmesi lâzım/bekleniyor.
What am I supposed to do now? Şimdi ne yapmalıyım?
You are not supposed to do that: Onu yapmamalısın.
He is supposed to be rich: Zengin olduğu söyleniyor.
açıkgöz
istenilen koşulları sağlamak, isteğe uygun olmak.
oynanmak Verb
yanmak Verb
kamaşmak Verb
dalgalanmak Verb
kenetlenmek Verb
ağır gelmek Verb
batmak Verb
tedahül de kalmak Verb
acayip kaçmak Verb
birşeye benzemek Verb
terfi etmek üzere olmak Verb
birşey olduğu düşünülmek Verb
birşey olduğuna inanılmak Verb
birşey olduğu sanılmak Verb
yatalak olmak Verb
karakolluk olmak Verb
kanuni kovuşturmaya tabi tutulabilmek Verb
birşey olması gerekmek Verb
birşey olması beklenmek Verb
tahsil edilecek harçlar Noun
vergilendirilecek giderler Noun
imha edilecek evrak
navlunu ödeyiniz (ödeme yeri belirterek)
'da karargâh kurmak Verb
biriyle kavgalı olmak Verb
lütfen göndermeyiniz
gönlü razı olmamak Verb
beyan edilecek servet
istenmek üzere postanede bekleyen telgraf
ailesine bela olmak Verb
yatalak olmak Verb
...'in belgesi olmak Verb
bir şeye karşı olmak
muktedir olmak Verb
okumak Verb
her şeye eli yatmak Verb
hastaneye yatırılmak Verb, Medicine
hastaneye giriş yapmak Verb, Medicine
bir şeye karşı olmak Verb
bir şeyi yapmaya can atmak Verb
menfaatlerine sahip çıkmak Verb
kanuna tabi olmak Verb
vatanının medar-ı iftiharı (övünç kaynağı) olmak Verb
merbut olmak Verb
misafirlerini ağırlamak Verb
imzalamaya yetkili bulunmak Verb
suçlarından yargılanmak Verb
gitmek mezlik etme
masasından bir türlü kalkamamak Verb
oda hapsine girmek Verb
dostlarına bağlı kalmak Verb
ihlal etmek Verb
mantığa kulak asmamak Verb
...'ye hitap etmek Verb
bilmeye kararlı olmak Verb
kendini çocuklarına vakfetmek Verb
sıfır inmek Verb
sıfıra inmek Verb
oy verme ehliyeti olabilmek Verb
...'e hakkı olmak Verb
kendi fikir inde serbest olmak Verb
kendi fikrinde serbest olmak Verb
biri için her şey olmak Verb
birine bağlı olmak Verb
kocasını aldatmak Verb
eşini aldatmak Verb
sözünde durmamak Verb
ölmek, atalarının arasına karışmak.
bir şeyi zihninde uzun uzun tartmaya eğilimi olmak Verb
tetabuk etmek Verb
birşeye karşı çok dayanıklı olmak Verb
liyakatına göre yargılanmak Verb
var olduğu bilinmek Verb
kendi takdirine bırakılmak Verb
kendi olanaklarıyla baş başa kalmak Verb
yapmaya eğilimli olmak Verb
hapis cezasına çarptırılabilir olmak Verb
deniz tutar olmak Verb
ancak mal varlığından sorumlu tutulmak Verb
katkısı oranında sorumlu olmak Verb
gözden kaybolmak Verb
partisine bağlı olmak Verb
çivilenmek Verb
mecbur kalmak Verb
evini satmak zorunda kalmak Verb
işe gitmekte olmak Verb
hesabı ödeme sırası kendine gelmiş olmak Verb
söz dinlemek Verb
inanıp inanmamada serbest olmak Verb
imzaya açılmış olmak Verb
gelirine uygun olarak yaşamamak Verb
geliriyle orantılı olmamak Verb
antlaşmaya taraf olmak Verb, International Law
takılmak Verb
bir şey yapmaya hazır olmak Verb
teslim ve ödeme yükümlülüklerine bağlı kalmak Verb
hak ettiği cezayı görmek Verb
borçlarını ödemede güçlük çekmek Verb
yatırım yapmaya hazır olmak Verb
açık olmak Verb
zarurete düşmek Verb
yoksulluğa düşmek Verb
taalluk etmek Verb
liyakatına göre ödüllendirilmek Verb
parlamentoda yerini alacağından kesinlikle emin olmak Verb
gönderilmek Verb
tahammülü kalmamak Verb
ilkelerine bağlı kalmak Verb
teyide tabi olmak Verb
cezayı müstelzim olmak Verb
feshe tabi olmak Verb
kısıtlamalara tabi olmak Verb
resmen gizlilik yemini etmiş olmak Verb
öğretilmek Verb
aşırı derecede annesine düşkün olmak Verb
birinin lehine olmak Verb
birine yaramak Verb
birinin işine yaramak Verb
birinin işine gelmek Verb
önde durmak Verb
sözünün eri olmak Verb
hırsını alamamak Verb
ihanet etmek Verb
işini başaracak nitelikte olmak Verb
işinıbaşaracak nitelikte olmak Verb
bir şeyden gına gelmek Verb
birinin hilesini keşfetmek Verb
standarda uygun olmak Verb
boğazına kadar işe batmış olmak Verb
işe tamamiyle kendini adamak Verb
işine tamamıyla kendini adamak Verb
üstlerine pek saygılı davranmak Verb
yanaşmak Verb
köşeye sıkıştırılmış durumda olmak Verb
davranışlarını yaşına uydurmak, yaşına göre hareket etmek, makul olmak.