unemployment

  1. Noun, Economics işsizlik
  2. Noun işsizlik.
    unemployment benefit: işsizlik yardımı.
    unemployment compensation: işsizlik ödentisi/tazminatı.

    unemployment insurance: işsizlik sigortası.
işsizliği hafifletmek Verb
kronik işsizlik
gizli işsizlik
konjonktürel işsizlik
işsizlikte düşme
işsizlikte azalma
gizli işsizlik
kazançları olmayan ve iş aramayanların işsizliği
kılık değiştirmiş işsizlik
işsizliği azaltma üzerinde durmak Verb
geçici işsizlik
iş değiştirme nedenlerine bağlı olarak ortaya çıkan işsizlik
bir işten öbürüne geçtikleri sırada insanlar geçici olarak işsiz kalabilirler
yeterince iş arzı olmasına rağmen
geçici işsizlik Noun, Economics
gizli işsizlik
kılık değiştirmiş işsizlikle eş anlamlıdır
işsizlikte artış
zaman zaman yer alan işsizlik
geçici işsizlik
işsizliğe ara verme
mahalli işsizlik
uzun vadeli işsizlik
uzun vadeli işsizlik
kitlesel işsizlik Noun, Economics
toplu işsizlik
doğal işsizlik oranı
siyah işsizliği
işsizlik korkusu çekme
açık işsizlik
genel işsizlik
kısmi işsizlik
sürekli işsizlik
devamlı işsizlik
işsizliğin yüksek olduğu bölgeler Noun
uzayan işsizlik
işsizlik oranı
ekonomik kriz yüzünden doğan işsizlik
işsizlikte artış
artan işsizlik
mevsime bağlı işsizlik
aynı anda enflasyon ve işsizlik (enflasyonun mu yoksa işsizliğin mi daha büyük sorun olduğunun değerlendirilmesi
işsizlik istatistiği
yabancı ekonomik etkiler ve nüfus hareketleri gibi ekonominin yapısındaki değişikliklerden doğan işsizlik
işgücü yoğun ekonomiden sermaye yoğun ekonomiye geçiş nedeniyle ortaya çıkan
yapısal işsizlik
sürekli işsizlik
teknolojik işsizlik
teknolojiye bağlı işsizlik
bu tedbir işsizliği daha bir açığa çıkardı
ihtiyari işsizlik
gönüllü işsizlik
gençlik işsizliği
işsizlik avansı
(Br) işsizlik yardımı
işsizlik yardımı
(Br) işsizlik yardımı
işsizlik yardığı
işsizlik programı
(Br) işsizlik yardımı programı
işsizlik çekmekte olan
işsizlik belgesi
işsizlik yardımı talebi
işsizlik tazminatı
(US) işsizlik tazminatı
işsizlik yardımları Noun
işsizlik eğrisi
işsizlik huzursuzlukları Noun
işsizlik tahminleri Noun
işsizlik rakamları Noun
işsizlik fonu
işsizlik artması
işsizlik artışı
işsizlik sigortası Noun, Employment
işsizlik sigortası aidatı
işsizlik sigortası fonu Noun, Employment
işsizlik sigortası vergisi
işsizlik sigorta vergisi
(US) işsizlik sigortası vergisi
işsizlik tazminatı kanunu
(US) işsizlik tazminatı kanunu
işsizlik seviyesi
(US) Br işsizlerin iş için oluşturdukları kuyruk
iş bulma bürosu Noun
işsizlik maaşı
işsizliğin ulaştığı en yüksek nokta
işsizlik sorunu
işsizlik tazminatı programı
işsizlik oranı tahmini
işsizlik oranı
işsizlik oranı
işsizlik yardımı
işsizlik yardımı projesi
işsizlik yardımı yedek akçesi
işsizlik istatistiği
işsizlik sübvansiyon fonu
işsizlik yardımı almaya ehil olmamak Verb
işsizlik yardımı almaya ehil olmamak Verb
işsizlik yardımından yararlanmak Verb
işsizlik yardımı almak Verb
ücrete bağlı işsizlik yardımı
(Br) ücrete bağlı işsizlik yardımı
sağlanan işsizlik tazminatı
(US) federal işsizlik vergisi
yüksek işsizlik oranları ile yaşamak Verb
doğal işsizlik oranı
gelir durumuna bağlı olmayan işsizlik yardımı
kısmi işsizlik yardımı
işyeri işsizlik yardımı
fabrika işsizlik yardımı
işsizlik yardımı almak Verb
işsizlik yardımı almak için kaydolmak Verb
mevsimine göre ayarlanan işsizlik oranı
mevsime göre ayarlanan işsizlik oranı
devlet işsizlik yardımı
ek işsizlik sigortası Noun
ek işsizlik sigortası kredisi
işsizlik tazminatı almak Verb
işsizlik yardımı almak Verb
işsizlik yardımı almak Verb
işsizlik tazminatı almak Verb
yaygın işsizlik Noun, Economics