parasını pencereden savurmak
Verb
kafayı pencereden dışarı çıkarmak
Verb
başını pencereden dışarı çıkarmak
Verb
vitrinde sergilenen mallar
Noun
vitrinde sergilenen mallar
Noun
(a) cumbalı pencere, (b)
argo göbek.
dormer window: tavanarası penceresi.
ticket window: bilet gişesi.
kör pencere: pencere hissi veren duvar süsü.
Noun
kavisli pencere, cumba.
Noun
casement ile ayni anlama gelir. pancurlu/kanatlı pencere.
(US) bir çalışanın bir şirketin hizmetinde harcamaya hazır olduğu zaman süresi
demografik fırsat penceresi
Noun, Demography
malları vitrinde sergilemek
Verb
malları vitrinde teşhir etmek
Verb
vitrin de teşhir etmek
Verb
vitrin de sergilemek
Verb
belge penceresi
Information Technology
dormer ile ayni anlama gelir. çatı penceresi, çatı katının çıkık penceresi.
çift camlı pencere
Noun, Construction
bir vitrini süslemek
Verb
elektrikli cam
Noun, Transport
vitrinde mal sergilemek
Verb
malları dükkân vitrininde teşhir etmek
Verb
uzun pencere: tabana kadar uzanan iki kanatlı pencere.
üçgen/sivri tepelikli pencere.
tamamıyla kaybolmuş olmak
Verb
rezistanslı arka cam
Noun, Transport
açıkca satışa sunulmuş herhangi bir şey
potansiyel satın alıcıların kendilerini tanıtmalarını sağlamak için borsada kote edilmiş tali bir şirketin varlığını duyurabilir
lancet ile ayni anlama gelir. sivri kavisli dar pencere, mızrak başı biçiminde pencere.
geç likidite penceresi
Noun, Banking
kırık bir pencereyi onarmak
Verb
kırık bir pencereyi tamir etmek
Verb
orta kulağın iç duvarındaki oval delik.
manzara seyredilen geniş pencere.
otomatik açılıp kapanan araba penceresi
bütün bilgisini sergilemek
Verb
Arka Pencere
Proper Name, Cinema
gülbezek, gül/tekerlek şeklinde pencere.
Noun
sivrisineklere karşı telli pencere
pencere önünde dikilmek
Verb
(pencerede) dış kepenk.
Noun
renkli cam
Noun, Transport
pencereden dışarı bir göz atış
buğulu bir pencere üzerine çizilen çizgiler
opsiyon kullanma dönemi
Noun, Management
bir vitrini süslemek
Verb
(pencereye konulan) çiçeklik.
vitrinci, vitrinleri düzenleyip süsleyen kimse.
(a) vitrin düzenleme/ süsleme, (b) gösteriş, göz boyama.
otomobil dış arka aynası
Noun
pencere sürgüsü, pencere kapağı/kanadı, pencere kasası.
(a) pencere içinde/yanında oturulacak yer, (b) (tren/vapur vb.de) pencere yanındaki koltuk.
Please reserve a window seat for me.
satın alma niyeti ya da eğilimi olmadan mağazaları dolaşma
cama yapıştırılan reklam etiketi
dünyanın penceresi olmak
Verb
vitrinlere bakmaya çıkmak
Verb
arka cam ısıtıcı bağlantı teli
Noun, Transport
çok veren maldan az veren candan