women

  1. Noun kadınlar.
    Tekili:
    woman.
erkek yurdu Noun, Education-Training
kadın meclisi Noun
kadın meclisi Noun
kız yurdu Noun, Education-Training
kadın hareketi Noun, Politics-Intl. Relations
kadın yapılanması Noun, Politics-Intl. Relations
kadınların oy hakkından yana olmak Verb
hovardalık etmek Verb
Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi Noun, Law
Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Tasfiye Edilmesine Dair Sözleşme Noun, International Law
Kadınlara Karşı Şiddetin Tasfiye Edilmesine Dair Bildiri Noun, International Law
Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü Noun, Organizations
kadına karşı aile içi şiddet Noun
erkeklerinkine eşit haklar elde etmesi
Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlendirilmesi Birimi Proper Name, Organizations
kadın ve erkekler için eşit haklar Noun
kadınlara da oy hakkı vermek Verb
anne
kişinin karısı
kadın kaçakçılığı Noun
kadın ticareti Noun, Law
kadın girişimciler Noun, Economics
Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) Noun
kadın sağlığı Noun, Medicine
kadının insan hakları Noun, Rights-Freedoms
kadınların kurtuluş hareketi (kadınlara eşit haklar sağlanmasını savunan hareket
kadın özgürlükleri (hareketi). Eğitimsel, ekonomik ve toplumsal alanlarda kadınlara erkeklerle eşit hak tanıyan hareket. Noun
kadın hakları Noun
kadın sığınmaevi
kadın sığınma evi Noun
kadınların oy hakkı
kadınların oyu
kadın ücretleri Noun
kadın kolları Noun, Politics-Intl. Relations
kadın-erkek eşitliği Noun, Sociology
kadınların özgürlük hareketi
karısının örf ve âdet hukukunun tanıdığı muameleleri üzerindeki haklarını ortadan kaldıran
evli kadının mülkiyet haklarına ilişkin kanun
haremlik selamlık olmak Verb
Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Noun, Organizations
Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV)
Dünya Kadınlar Günü