yükümlü

Turkish-English Translation

  1. Noun obliged party
  2. responsible
  3. liable
  4. obliged
  5. bound
  6. amenable
  7. incumbent
  8. fain
  9. obligee
  10. obligator
  11. obligor
  12. liable for
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

bakmakla yükümlü olunan kişiler
dependants Noun, Law
belediye vergisi yükümlüsü
common vestry
bilgilendirme yükümlülüğü
obligation to inform Noun, Law
düşük gelirli vergi yükümlüsü
low-income taxpayer
normal vergi yükümlüsü
standard-rate taxpayer
uluslararası yükümlülük
international obligation Noun, International Law
vergi yükümlüsü
tax payer
vergi yükümlüsü
taxpayer
akitle yükümlü
indented
asli yükümlü
primary obligor
en yüksek dereceden vergi ödeyen yükümlü
top-rate taxpayer
hasarı tazmin etmekle yükümlü
bound to allow indemnity
hesap vermekle yükümlü
liable to render account
iade etmekle yükümlü
liable to make restitution
icra ve tenfizle yükümlü
executive
nafaka ödemekle yükümlü
liable to maintain
normal vergi ödeyen yükümlü
basic-rate taxpayer
tazminat ödemekle yükümlü
held for damages
tazminatı ödemekle yükümlü
liable to respond in damages
vaktinde vergisini ödemeyen yükümlü
dilatory taxpayer
yükümlü kılmak
to oblige Verb
bir araştırma ile yükümlü olmak
to have an investigation in charge Verb
bir kimsenin bakmakla yükümlü olduğu şahıs
dependent
bir kimsenin kanunen bakmakla yükümlü olduğu kimse
legal dependent
birini birşeye yükümlü kılmak
to commit someone to something Verb
borcu ödemekle yükümlü olmak
to be answerable for a debt Verb
iade etmekle yükümlü olmak
to be liable to make restitution Verb
kanunen bir şey yapmakla mükellef yükümlü olmak
to bound by law Verb
kanunen bir şey yapmakla yükümlü olmak
to bound by law Verb
kanunen yükümlü olmak
to be statutorily obliged Verb
kiracının yapmakla yükümlü olduğu tamirat
tenant's repairs
kirayı nakit ile ödemekle yükümlü kiracı
(US) cash tenant
kirayı para ile ödemekle yükümlü kiracı
cash tenant
masrafı ödemekle yükümlü taraf
party liable for cost
masrafları ödemekle yükümlü olmak
to be liable for expenses Verb
sözleşmeli yiyecek içecek ikmaliyle yükümlü kişi
contract caterer
sözleşmeli yiyecek içecek ikmaliyle yükümlü şahıs
contract caterer
taşınır ve taşınmaz bütün varlığı yükümlü yapan vergi
general property tax
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir işi yapmak zorunda olan, o ... borç olan , mükellef
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.