kabahati kendine bulmak, kendini sorumlu tutmak.
You have only yourself to thank for this: Kabahati
başkasında arama, kabahat sende!
teşekkür etmek, şükretmek, minnettar olmak.
thank you! teşekkür ederim.
thank someone for something:
birine bir şey için teşekkür etmek.
thank God/goodness/heaven!: çok şükür, elhamdülillâh!
thank your lucky star: Talihine şükret.
I'll thank you to close the door: Lütfen kapıyı kapayınız.
I'll thank you to mind your own business: İşime karışmazsan minnettar olurum.
şükretmek Fiil
hamdetmek Fiil
neyse ki İsim
Allaha şükür
Allahtan
Allaha (bin) şükür
şükürler olsun
neyse ki İsim
çok şükür, bereket versin, elhamdülillâh.
Allah'ına şükretmek Fiil
talihine şükretmek Fiil
teşekkür etmek Fiil
Anlayışınız için teşekkür ederiz. Cümle
Çok teşekkür ederim, ne zahmet ettiniz!
Çok teşekkür ederim, ne zahmet ettin!
Sağol.
Mersi.
Teşekkür ederim.