bağlantılı mağazalar zinciri
İsim, Reklamcılık
kimi deniz sigorta poliçelerinde sigorta şirketini kötü havada bulunamayan çapa ve zincirleri ödeme yükünden kurtaran madde
reactor ile ayni anlama gelir. atom pili, atom reaktörü, reaktör: Çekirdeğin sürekli bölünümü
başlatılıp kontrol altında sürdürülerek ısı veya faydalı enerji elde edilen cihaz.
pranga: mahkûmların ayaklarına takılan) zincirli top.
İsim
engel, ayak kösteği.
İsim
zevce, karı, ayak bağı.
İsim
dallanmış zincir.
branched carbon chain: dallanmış karbon zinciri, alifatik bileşiklerin düz karbon
zincirine küçük kümelerin değişik yerlerden bağlanmasıyla oluşan yeni iskelet.
kütükleri hızar makinesine çekme zinciri.
jack ladder ile ayni anlama gelir.
İsim
canlı yayın çekimleri için televizyon kamerası
monitör ve stüdyo-içi kontrol aygıtlarından oluşan donanım
zincir.
chain armor: zincirden örülmüş zırh.
chain belt: zincir kayış.
chain of command:
komuta zinciri.
watch chain: saat kösteği.
chain-locker
den. zincir dolabı.
chain-pump: çalparalı zincir tulumbası.
bağ, ayak bağı, köstek, bağlayıcı nesne.
the chain of timidity.
dizi, silsile.
a chain of events: olaylar dizisi.
chain of ideas/toughts: fikirler/düşünceler silsilesi.
sıra (dağ), (dağ) silsile(si).
mountain chain: sıradağ, sağ silsilesi.
tek yönetim altındaki kurumlar dizisi/zinciri.
chain store: mağazalar dizisi/zinciri.
chain of hotels/shops.
atom dizisi/zinciri: aynı elemanın (çoğunlukla karbonun) zincir gibi birbirine bağlı 2 veya daha fazla
atomu. ring1 (16).
Kimya
(a) ölçme zinciri.
Gunter's chain = surveyor's chain: toplam uzunluğu 66' (20.12 m.) olan 100
parçalı ölçme zinciri.
engineer's chain = Ramden's chain: toplam uzunluğu 100' (30.48 m) olan 100 parçalı ölçme zinciri. (b) 66 veya 100 kademlik uzunluk.
zincirlemek, zincire vurmak, zincirle bağlamak, zincir takmak.
to chain a dog to a post: köpeği
zincirle direğe bağlamak.
chain up: zincire/zincirle bağlamak.
alıkoymak, ayak bağı olmak, (serbest hareketini) engellemek, (serbestliğini) sınırlandırmak, (bir yere)
bağlamak.
His work chained him to his desk.
(oya örerken) zincir çekmek.
esiri zincire vurmak
Fiil
bir mahpusu zincire vurmak
Fiil
bir veya birkaç bankanın bir kişi ve kuruluşça yönetilmesi
(US) grup veya zincirleme bankacılık
(US) bir firma şubesinin kendine özgü markası
İsim
yerel istasyonun kendini tanıtması için yayın istasyonları şebekesinin yayına ara vermesi ve bu ara sırasında yapılan reklamlar
liste fiyatı iskontosu
İsim
zincirle harekete geçirme
zincirle harekete getirme
(makineyi) aralıksız beslemek, işi birbiri arkasından (boşluk bırakmadan) makineye vermek, ulamak.
zincire vurulmuş (olarak çalışan) mahkûmlar.
İsim
istatistikte zincirleme endeks
zincirleme mektup: alıcısı tarafından kopyaları başkalarına gönderilen mektup.
İsim
meratibi silsile: yetki sırasına göre makam ve rütbeler.
a military chain of command.
İsim
emir-komuta zinciri
İsim, Askerlik
enfeksiyon zinciri
İsim, Tıp
vukuatlı tapu kaydı
İsim, Hukuk
bulaşma zinciri
İsim, Viroloji
bulaş zinciri
İsim, Viroloji
bir çok şubesi olan örgüt
benekli turna (balığı)
(Esox niger): KD Amerika sularında yaşayan iri, yeşilimsi siyah renkte
ve koyu benekleri olan bir cins balık.
İsim
zincirli baskı makinesi.
İsim
zincirleme etkileşen/tepkileşen.
Sıfat
zincirleme tepkileşim.
İsim, Fizik
zincirleme tepkime.
İsim, Kimya
zincirleme olaylar: birinin oluşu ötekinin vukuuna yol açan olaylar dizisi.
İsim
tepke zinciri, birbiri ardınca gelen tepke dizisi.
perakende satış zinciri teşkilatı
zincir kuralı: bir işlev işlevinin türevini işlemlemeye yarayan kural.
İsim
bir sigaradan öbürünü yakarak zincirleme sigara içme
koyu tiryaki, aralıksız sigara içen.
zincir işi, zincir dikiş.
İsim
çok şubeli mağaza, birçok yerlerde şubeleri olan mağaza, böyle mağazaların bir şubesi.
İsim
aynı şirketin mağazalarının sayısı belli bir miktarı geçtiği takdirde alınan müterakki vergi
boru anahtarı (lokma anahtarı , somun anahtarı)
kapalı halka: kapalı bir halka oluşturan üç veya daha fazla atomdan oluşan bileşim
papatyadan yapılmış gerdanlık.
çeki/koşum/bağlantı zinciri.
İsim
elektron taşıma zinciri
İsim, Biyoloji
sinema takımı (özellikle televizyonda göstermek için kullanılan sinema filmi oynatma teçhizatı
beslenme zinciri, küçükleri daha büyüklere yem olan canlılar topluluğu.
besin zinciri
İsim, Çevre ve Ekoloji
Günter zinciri: ABD'de kamu arazisini ölçmekte kullanılan 66' (20.12 m) uzunluğunda zincir.
İsim
yan halka, açık halka, bir atom zincirine bağlı en son açık halka.
kanıtlar zincirindeki eksik halka
Tel ürünleri, zincir ve yayların imalatı (NACE kodu: 25.93)
İsim, Sanayi ve Zanaatler
pazarlama zinciri (tüm pazarlama çalışmaları arasındaki gerekli bağlar
Markof zinciri: gelecekte vukubulma olasılığı yalnız şimdiki veya biraz önceki duruma bağlı olup şimdiki
duruma ulaştıran yoldan bağımsız bulunan ayrılmış seçkisiz süreç (rastgele yürüyüş gibi).
İsim
Markof zinciri: gelecekte vukubulma olasılığı yalnız şimdiki veya biraz önceki duruma bağlı olup şimdiki
duruma ulaştıran yoldan bağımsız bulunan ayrılmış seçkisiz süreç (rastgele yürüyüş gibi).
İsim
dağ silsilesi, sıradağlar.
perakendeci ticarette şube zinciri
zincirleme nükleer reaksiyon
İsim, Kimya
açık çevrim: sonu kapanmamış zincirleme bağlı atomlar dizisi.
open-chain: açık çevrimli. closed chain
İsim
güç zinciri: bir milden paralel eksenli öbür mile güç ileten sonsuz zincir.
İsim
perakende zinciri
İsim, İşletme
yan halka, açık halka, bir atom zincirine bağlı en son açık halka.
düz zincir, başka zincirlere bağlı olmayan atom zinciri. branched chain
İsim
tedarik zinciri yönetimi
İsim
zincirleme reaksiyon başlatmak
Fiil
değer zinciri
İsim, İşletme
değer zinciri analizi
İsim, İnsan Kaynakları
değer zinciri yönetimi
İsim, İşletme
birbirine bağlı ve aynı ad altında ticaret yapan bir grup bağımsız mağaza
saat zinciri/kösteği.
İsim