eş, koca, zevç.
husband and wife: karı koca, eşler.
tutumlu/tedbirli idareci.
idare etmek, idareli/tutumlu davranmak, tasarrufla kullanmak, iktisat etmek.
The nation must husband its natural resources.
(a) (bir kadına) koca/zevç/eş olmak, evlenmek, (b) (birisine) koca/zevç/eş bulmak, evlendirmek.
çift sürmek, toprağı işlemek.
parasını tutumlu kullanmak
Fiil
kaynaklarını idareli kullanmak
Fiil
karının yaptığı masraflardan kocanın sorumluluğu
kocanın daha çok para vermesi için ısrar etmek
Fiil
karı kocanın ortak meslek sahipliği
karı kocanın birleşik vergiye tabi geliri
karı-koca arası mal rejimi
karı koca gibi yaşamak
Fiil
karı koca gibi yaşamak
Fiil
(Br) kadının kocasının birliği temsil salahiyetini kullanmak
Fiil
kocasının etrafında dört dönmek
Fiil