rove ile ayni anlama gelir. az bükülmüş iplik, fitil.
avare, aylak, serseri, başıboş gezinen. Sıfat
gezici, gezgin, dolaşan, seyyar, göçebe, bir yerde/işte sabit olmayan.
roving commission: gezici
görev, gezici komisyon.
a roving editor.
Sıfat
özel görevli (diplomat).
a roving ambassador. Sıfat