[subsistence]

bare subsistence wage

(US) asgari geçim ücreti

defence defense subsistence supply centre

savunma ikmal merkezi

defence subsistence supply centre

savunma ikmal merkezi

earn a bare subsistence

asgari ücret almak Fiil

gain one's subsistence

geçineceği olmak Fiil

margin of subsistence

asgari geçim marjı

means of subsistence

rızk

minimum subsistence level

asgari geçim düzeyi

subsistence

varlık, vücut, mevcudiyet. İsim

subsistence

geçinme, yaşama, geçimini/yaşamını sağlama. İsim

subsistence

nafaka, gıda, geçinecek şey. İsim

subsistence

kalıcılık: tözün kendi bağımsızlığı içinde var oluşu; tözün varoluşunu sürdürmesi ilkesi. İsim, Felsefe

subsistence

iaşe İsim

subsistence agriculture

geçimlik tarım

subsistence allowance

geçim tahsisatı

subsistence benefit

geçim yardımı

subsistence benefit

geçim tazminatı

subsistence economy

geçim ekonomisi

subsistence economy

geçinme ekonomisi

subsistence expenses

geçim masrafları İsim

subsistence farmers

ancak ailesine yetecek kadar yiyecek üreten çiftçiler İsim

subsistence farming

geçimlik tarım

subsistence level

asgari geçim düzeyi

subsistence money

geçim yardımı

subsistence of troops

birliklerin bakımı

subsistence stores

(askerlik) iaşe deposu İsim

subsistence theory of wages

asgari ücretler kuramı

subsistence wage

(US) asgari ücret