anvil ile ayni anlama gelir. incus (2).
körük
sirk. İsim
büyük sirk çadırı. İsim
(kuyumculukta) ince-düz kesilmiş mücevher.
calash ile ayni anlama gelir. fayton körüğü, faytonun açılıp kapanan tentesi.
bulut üst sınırı
(Br) bir kâr payı belgesinin kesilen üst kısmı
fiyatların bir yükselip bir düştüğü, sonra yine yükseldiği grafik
hisse senedi analizlerinde, benzer yüksek noktalara iki kez çıkan bir fiyat
(savaş gemilerinde) ateş mevzii, ateş idare/gözetleme yeri, hafif uçaksavar top mevzii.
kaporta
(otomobil) en yüksek hızla
mutfak tezgahı İsim, Gıda ve Mutfak
taşınabilir diz-üstü bilgisayar
en yüksek kâr
muzaffer, hâkim, başarılı.
come out on top: birinci gelmek.
topaç. İsim
kepenk İsim, İnşaat
stor
yazıhane ıstoru, yazı masasının kıvrılarak açılan/kapanan kapağı.
burgulu kapak
üstü açılabilir (araç
top
tepe, zirve, doruk, üst.
top
kapak.
top
(araba vb.) örtü, üst.
top
azamî şiddet/miktar.
at the top of his lung/ voice: avazı çıktığı kadar, bar bar.
a price of
ten dollars, at the top: en fazla on dolarlık fiyat.
top
en yüksek mevki/makam/derece/yer.
top
baş, tepe.
from top to toe: tepeden tırnağa, baştanbaşa.
top
sebzenin toprak üstünde kalan kısmı.
top
başlangıç.
Take it from the top: Baştan başlamak.
top
çanaklık. Denizcilik
top
en kıymetli kâğıt.
top
topa yukarıdan vuruş. Spor
top
(mücevherat) taç.
top
topaç.
top
en üstteki, en yüksekteki.
the top shelf.
top
en fazla/yüksek, azamî.
to pay top prices: en yüksek fiyatı ödemek.
top speed: azamî hız.
top
en üstün/âlâ, en yüce/yüksek.
top
en yukarıda/tepede/dorukta olmak.
top a class: sınıfta birinci olmak.
top
tepeye/zirveye ulaşmak, tepesine çıkmak.
top a hill.
top
üstünde/tepesinde olmak.
a statue tops the column: sütunun üstünde bir heykel var.
top
yükselmek.
top
daha yüksek olmak, miktarca daha fazla olmak.
top someone by a head: birinden bir baş boyu daha uzun olmak.
top
üstün olmak/gelmek, geçmek, faik olmak, daha iyisini yapmak, üstesinden gelmek.
Can you top this?
Bundan iyisini yapabilir misin?
That tops everything: Bu hepsinden üstündür.
top
üstünü kapamak, kapak koymak.
top
budamak, tepesini kesmek.
to top a tall tree.
top
karışımın en uçucu bileşenini damıtmak. Kimya
top
topa tepeden vurmak. Spor
baş danışman
birinci kalite bira
üst düzey mevkii
baş güldürü oyuncusu, baş komedyen. İsim
bir topluluğun başı, ileri gelen kişi. İsim
uzun potin.
uzun potin
süvari çizmesi
en yüksek vergi dilimi
kodaman, yüksek rütbeli subay/memur.
birinci aday
baş aday
pardösü İsim, Tekstil Sanayii
birinci sınıf şartlar İsim
(daktilo) üst/asıl nüsha. İsim
hazır kredi
(otobüs) iki katlı otobüslerde ikinci kat
öncü, (bir yarışmada vb.) önde/ başta gelen kimse/kurum. İsim
en yüksek ücret/maaş/fiyat. İsim
toplumun üst sınıfı
üst çekmece
en yüksek maaşlı
üst kademeler İsim
üst kenar
en yüksek verimlilik
üst yönetici
(US) üst düzey yöneticisi
üst düzey yönetici
ocak tepe alevi
en üst kat
(borsa) azami kazanç
(borsa) yüksek kazanç
babafingo Denizcilik
en yüksek vites
beaver ile ayni anlama gelir. yüksek silindir şapka.
silindir şapka.
havaleli
belirli bir bölgedeki satışlar
toplam nüfus ya da başka etmenlere göre en geniş yüz pazar
sanayii yöneten kişi
üst düzey sanayici
en yüksek değerli sanayi hisse senetleri İsim
baş sorun
yüksek mevki
başçavuş. İsim
üst düzey
tepe feneri
toplam hasılat Muhasebe
(gazete) manşet
yıldız
ileri gelen
(US) üst düzey yönetim
üst yönetim
üst düzey yöneticiler İsim, İşletme
üst düzey yönetim İsim, İşletme
(US) üst düzey yönetici
üst kenar boşluğu Bilgi Teknolojileri
üst marj
en üstteki
üst düzey müzakereci
ulaşılabilecek en yüksek amaç
(a) (mükemmel bir şekilde) bitirmek, sona erdirmek, (b) tepeleme doldurmak.
bir alıcı tarafından bir yıl içinde bir mal ya da hizmet kaynağına verilen en büyük sipariş
üst düzey teşkilat
(a) (gökdelenin) iskeletini/çatısını tamamlamak, (b) tepesini düzeltmek/yassıltmak.
yüksek randıman
tepe
en yüksek maaş
en yüksek kalite insanlar
en üst yer
en yüksek nokta
üst düzey mevki
üst seviye mevkii
üst seviye mevki ii
yüksek fiyat
en yüksek fiyat
mutlak öncelik
en yüksek öncelik
birinci sınıf yayım
üstün kalite
birinci kalite
sığır budu, buttan kesilen parça. İsim
en yüksek maaş
yüksek maaş
en yüksek satış rakamları İsim
ileri gelen
kodaman
çok gizli
başçavuş.
üst raf
hayat sigortasından elde edilen kazançlar üzerinden ödenecek vergiyi hesaplama yöntemi
azami hız
en yüksek hız
son sürat
en yüksek nokta
şeref mevkii
en pahalı bilet
başarılı kimse
galip çıkan
bir emeklilik ya da sigorta planına katkıların artırılmasıyla
kapamak Fiil
ağzına kadar doldurmak Fiil
şimdi mevcut olan bir düzenlemeden elde edilecek menfaatlerin fazlalaştırılması
...'in eksik kalan kısmını tamamlamak Fiil
...'in eksiğini tamamlamak Fiil
en yüksek değer
en yüksek ücretler İsim
banyo tezgahı İsim, İnşaat
heavy hitter İsim
bowl
galumptious
top
ball İsim
top
sphere İsim
top
globe İsim
top
cannon İsim
top
cannon gun İsim
top
ordnance İsim
top
gay İsim
top
homosexual İsim
top
artillery İsim, Askerlik
gun carriage İsim
carriage İsim
artillery fire İsim, Askerlik
crash
to fire a gun Fiil
to go bankrupt Fiil
to temporize Fiil, Siyaset-Ulusl. İlişkiler
cannon primer
rumble of cannon
shield
turnover İsim, Spor
mounting
gunshot
gun range
gunshot range
emplacement İsim, Askerlik
artillery emplacement İsim, Askerlik
trainer
ball-game
emplacement İsim, Askerlik
round beard
cannom shoots İsim
dribbling İsim, Spor
gun turret İsim, Askerlik
ramrod
all of us
to ball Fiil
to ball up Fiil
total

top
Boyutları kullanıldığı spor dalına göre değişen, ... küre şeklindeki oyun âleti