görülür, görünür, görülebilir.
The shore was barely visible through the fog.
Sıfat
apaçık, açık, besbelli, meydanda, âşikâr.
A man with no visible means of support.
Sıfat
gözönünde, açık.
a visible file. a visible index.
Sıfat
görünürdeki güçlükler
İsim
gözle görülür dağıtım (perakende mağazalarında bir ürünün müşteriler tarafından gözle görülebilir ve elde edilebilir olma durumu
hizmetler dışında kalan ve maddi varlığı olan malların ithalatı
maddi varlığı olan malların ithalatı
görünen ticari kalemler
İsim
görünen ticari kalemler (ithal ve ihraç olunan eşya ve para tutarı
açık yedekler (belli ihtiyatlar , fiilen var olan yedek akçe
görünsel konuşma, ses izgeleriyle konuşmanın simgelenmesi.
mal biçiminde gerçekleştirilen dış ticaret
yüzey interneti
İsim, Yazılım