OK
= Oklahoma (kısaltma, posta kodu).
OK
tamam, doğru, iyi, geçerli, makbul, şayanı kabul, uygun, münasip, yolunda, peki, pek âlâ.
O.K., I'll
get it for you: Peki, onu sana alırım.
Everything is O.K.: Her şey yolunda.
The new schedule is O.K.: Yeni program uygundur.
That car goes O.K. now: O araba şimdi iyi işliyor.
OK
onaylamak, tasdik etmek, “peki” demek, uygun/münasip/doğru bulmak.
OK
izin, müsaade, onay, rıza, muvafakat, kabul, tasdik.
= Knight Commander of the (Royal) Victorian order.
= knockout.
tamam, doğru, iyi, geçerli, makbul, şayanı kabul, uygun, münasip, yolunda, peki, pek âlâ.
O.K., I'll
get it for you: Peki, onu sana alırım.
Everything is O.K.: Her şey yolunda.
The new schedule is O.K.: Yeni program uygundur.
That car goes O.K. now: O araba şimdi iyi işliyor.
onaylamak, tasdik etmek, “peki” demek, uygun/münasip/doğru bulmak.
izin, müsaade, onay, rıza, muvafakat, kabul, tasdik.
peki! olur! oldu! hayhay! kabul! tamam! Ünlem
OK.
Oldu.
ok
(wagon) tongue
ok
arrow Bilgi Teknolojileri
ok
pale
ok
(ship's anchor) shank
ok
(porcupine) quill
ok
missile

ok
Yay denilen âletle fırlatılan ve ucunda ... değnek, tir, sehim, nâvek