baffles -> baffle

  1. şaşır(t)mak, şaşkına dön(dür)mek, apışıp kalmak.
    to be baffled: şaşırmak, şaşkına dönmek.
    He
    was baffled by the technical language of the instructions. The problem baffled him.
  2. engel olmak, boşa çıkarmak, âciz bırakmak.
  3. (ses, ışık, sıvı vb.'nin) hareket yönünü değiştirmek, saptırmak.
  4. bocalamak, beyhude yere mücadele etmek (geminin dalgalarla mücadelesi vb.).
  5. aldatmak, atlatmak.
  6. sürgü, perde, bölme (levhası).
  7. saptırıcı: sesin, ışığın, gazların yayılma yönünü değiştirmek için konulan levha, ekran, vb.
  8. hoparlör kutusu/ekranı: içine hoparlörün yerleştirildiği tahta kutu.
egzos rondelası
perde
hükümet bildirilerinde ve başka resmi beyanatlarda açıklayıcı olmaktan çok karışıklığa yol açan sözler
gaz kısmak Fiil
şaşırmak Fiil