dents -> dent

  1. çentik, gedik, ufak oyuk, girinti, çöküntü, zede(lenme).
    a dent in one's car. a dent in one's pride.
  2. (dişli çark, tarak vb. de) diş.
  3. çent(il)mek.
  4. çökmek, göçmek, çöküntü/girinti yapmak.
çöküntüye neden olmak Fiil
kişinin servetinde gedik açmak Fiil
“diş”.
ör.: dentiform. Ön Ek
diş mısırı
(Zea mays). İsim
kazanç kaybı
dentist.
dentistry.
dental.
ilk başarılı adımı atmak.
azaltmak Fiil
zayıflatmak Fiil
yükselen konjonktürü eğmek Fiil
sökmek (argo) Fiil