donkeys -> donkey

  1. Zooloji eşek, merkep
    (Equus asinus).
    to ride a donkey: eşeğe binmek.
    donkey ride: eşek sırtında
    gezinti.
    donkey-driver: eşek sürücüsü.
    donkey-load: eşek yükü.
    donkey jacket: kalın ve hava geçirmez ceket.
  2. aptal, akılsız veya inatçı (kimse).
    He/she would talk the hind-leg off a donkey: Beş para ver söylet, on para ver sustur.
  3. Makine yardımcı.
    donkey engine: yardımcı motor, manevra için kullanılan küçük lokomotif.
    donkey boiler:
    yardımcı/yedek kazan.
    donkey-cart: küçük el arabası.
yardımcı kazan
eşekçi
eşek gibi günlük çalışma
eşek gibi çalışma
çok uzun zaman.
That was a donkey's years ago.
I haven't seen him for donkey's years: Onu
uzun zamandır görmedim.
She hasn't been here for donkey's years: Uzun zamandır semtimize uğramadı.
İsim
(Br) ezelden beri