encumbering -> encumber

  1. Geçişli Fiil engel/mani olmak, engellemek, geciktirmek.
  2. Geçişli Fiil tıkmak, tıkamak, tıkabasa doldurmak, yüklemek.
    Rubbish and old boxes encumber = incumbered the fire
    escape. The room was encumber = incumbered with heavy furniture.
  3. Geçişli Fiil, Hukuk ipotekli/borçlu olmak, (borç yükü altında) ezilmek.
    The farm was encumber = incumbered with a heavy
    mortgage. He is encumber = incumbered with debts.
  4. engelleyecek şekilde, engel/mani olurcasına, engelleyerek geciktirerek.
gayri menkule ipotek koymak Fiil
ağırlık olma
...'e ayakbağı olmak Fiil
zihnini boş bilgiyle doldurmak Fiil
gereksiz valizler yüklenmek Fiil
bir mülkü ipotek etmek Fiil
birine borç yüklemek Fiil
ipotek etmek Fiil
ipotek yüklemek Fiil