heals -> heal

  1. Fiil sağal(t)mak, iyileş(tir)mek, şifa vermek/bulmak, tedavi etmek.
    He was healed of his sickness. His
    wounds are healing (over). His cut finger healed in a few days.
    heal up: tamamen iyileşmek, (yara) kapanmak.
  2. Fiil barıştırma, ara bulmak, anlaşmalarını sağlamak, anlaşmazlığı gidermek.
    heal the breach: barıştırmak, ara bulmak.
  3. Fiil arıtmak, (kötülüklerden) temizlemek, tasfiye etmek.
    to heal the soul/the spirit. healed of sin.
  4. Fiil (fena bir şeyi) defetmek, uzaklaştırmak.
  5. Fiil (a) zail olmak, yok olmak.
    Their disagreement healed over with time and they became firm friends.
    (b) gidermek, yok/izale etmek.
yara kapanmak Fiil
kapanmak Fiil
her derde deva
kabuk bağlamak Fiil
bir kimseyi bir hastalıktan iyileştirmek Fiil
iki kişi arasındaki bozuşmayı düzeltmek Fiil