hereafters -> hereafter

  1. ahiret, öbür dünya.
    Do you believe in hereafter? Ahirete inanıyor musun?
    Her religion promises
    her happiness now and in the hereafter: Onun dini bu dünyada ve ahirette saadet vaadediyor.
  2. gelecek (zaman), istikbal, âti.
  3. gelecekte, istikbalde, âtide, bundan böyle/sonra, daha sonra, ileride, bâdema, bâdehu.
  4. öbür dünyada, ahirette.
aşağıdaki hususlara tabidir
aşağıdaki hususlara tabidir