sandıklamak, sandığa kapamak/koymak.
Geçişli Fiil
kapamak, kaplamak, kılıflamak, örtmek.
Geçişli Fiil
ne olur ne olmaz, her ihtimale karşı, hini hacette, … halinde, ancak, yalnız.
her ihtimale karşı, ne olur ne olmaz.
Take more money with you, just in case: Her ihtimale karşı
yanına biraz fazla para al.
… halinde/takdirde, … olursa, … ihtimaline karşı.
In case of fire, break the glass and push the button:
Yangın olursa camı kırıp düğmeye basınız.
beklenmedik bir durum vuku bulduğunda
yeni bir suç işlenmesi halinde
yeni bir suç vukuunda
İsim
ikinci kez suç işlendiğinde
İsim
başarı elde edilemediği takdirde
ödeyemez durumda bulunduğu zaman
teslim edilmediği takdirde
teslim edilmediği takdirde
teslim edilmediği takdirde gönderene iadesi
İsim
teslim edilemediği takdirde gönderene iade
teslim edilmediği takdirde gönderene iade
önce ölüm vaki olduğu takdirde
bittavassut kabul (poliçenin muhatabı tarafından kabul edilmemesi halinde başka biri tarafından kabulü
gerektiğinde başvurulacak adres
bir poliçenin arkasına gereğinde başvurulmak üzere bir adres yazmak
Fiil
gemideki hasar hakkında yeminli bildiri vermek
Fiil
ihtiyaç halinde müdahale etmek
Fiil
bir senet üzerine gerektiğinde atıfta bulunmak için adını yazmak
Fiil
gerektiğinde başvurulacak adres
(kambiyo senedi) gereğinde müracaat edilecek adres
… için (halinde) olduğu gibi.
bir davanın kapalı celsede bakılmasını talep etmek
Fiil
bir tıbbi vakada ikinci bir hekime başvurmak
Fiil
bir davada avukatlık yapmak
Fiil
(Br) bir davada avukatlık yapmak
Fiil
Uluslararası Satış Sözleşmelerinde Seçilen Mahkemenin Yetkisine Dair Sözleşme
İsim, Uluslararası Hukuk
dava evrakı müsbiteleri
İsim
mahkemedeki dava ile ilgili belgeler
İsim
mahkemede bir deneme davasına bakmak
Fiil
bir davaya kapalı oturumda bakmak
Fiil
(Br) kapalı celsede (oturumda) davaya bakmak
Fiil
davaya kapalı oturumda bakmak
Fiil
herhalde, her halü kârda, behemahal, mutlaka, ne/nasıl olursa olsun.
In any case, come back tomorrow.
her halde, her halü kârda, mutlaka.
kat'iyen, asla, hiçbir suretle, hiçbir zaman, sureti kat'iyede, sakın.
öyle ise, ohalde, bu/o takdirde.
In that case come a little earlier.
en kötü durumda, en kötü koşullar altında.
kendi davası konusunda karar verememe
aynen ...'de olduğu gibi
Zarf
tıpkı ...'de olduğu gibi
Zarf
mahkeme de davayı kaybetmek
Fiil
mahkemede davayı kaybetmek
Fiil
birine istisna tanımak
Fiil
dava evrak-ı müsbiteleri
İsim
bir dava ile ilgili olarak belge sunmak
Fiil
dava hakkında karar vermek üzere oturumu açmak
Fiil
bir örnek vermek gerekirse