1. Sıfat hıncahınç (dolu), tıklım tıklım, lebalep, ağzına kadar/tıkabasa dolu, çok kalabalık.
    The theater was packed.
  2. Sıfat sıkışık, sıkış(tırıl)mış.
    hard-packed snow.
  3. Sıfat toplanmış, eşyasını toplamış/ambalajlamış.
    He was all packed and ready to leave.
  4. Sıfat paketle(n)miş.
    packed food: paketlenmiş yiyecek, komanya.
  5. Sıfat (son ek olarak) -dolu.
    an action-packed story: hareket dolu bir hikâye.
altındaki bozuk veya düşük kaliteli malı gizlemek için iyi malların üste konulması yoluyla yapılan ambalaj
ağzına kadar dolu
ağzına kadar dolu
çok kalabalık
tıklım tıklım
deniz yolculuğuna uygun ambalaj yapılmış
(yiyecekler) havası alınarak paketlenmiş
hıncahınç
ticari teamüle göre ambalajlı
düzinelik ambalaj
dolmuş emanet
paketlenmiş alan Bilgi Teknolojileri
deniz yoluyla ihraç için ambalajlı
açık deniz sevkıyatına uygun ambalaj yapılmış
demiryolu sevkıyatına uygun ambalajlı
ambalaj lanmış mallar İsim
hıncahınç dolu ev
(tiyatro) ağzına kadar dolu salon
balık istifi.
hazır öğle yemeği paketi
kalabalık toplantı
hıncahınç dolu toplantı
tıka basa insan dolu
parça eşya sevkıyatı
parça eşya
istif halde
(otobüs) ağzına kadar dolu
tıklım tıklım dolu
(US) paket tur
hıncahınç dolu tren
(uçak motoru) arızalı
sandıklanmak Fiil
dolmak Fiil
dökme veya ambalajlı mal satın almak Fiil
kalabalık tren