Available on App Store
Get it on Google Play
EN
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
'ya
Geniş Tasarım
Terimler/Kalıplar
Türkçe-İngilizce
Terimler/Kalıplar
Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler
ya
sen (= you).
Hey, ya dope!
ya
senin (= your)
Ya father's moustache!
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
Türkçe-Ingilizce Çeviri
ad
Türkçe-Ingilizce çeviriler: Zargan Ltd.
Türkçe-Ingilizce Ilgili Terimler
Fransa'ya
french
Londra'ya
to town
Londra'ya
up to town
ya
or
ya
either
ya
unto
Ya
hum
'ya giden
bound
'ya tercihen
in preference to
...'ya zarar vermeden
without detriment to
Avrupa ve Asya'ya ait
eurasian
Avrupa'ya ait
european
A'ya karşı B
a b
aynı gün ankara'ya vardım
I reached Ankara the (self) same day
Britanya'ya ait
british
Danimarka'ya ait
danish
Doğu'ya doğru yönelmek
to orientate
Fiil
Doğu'ya özgü
oriental
Doğu'ya yöneltmek
to orientate
Fiil
Fransa'ya ait
gallic
Fransızca'ya çevirmek
to put into French
Fiil
İspanyolca'ya ait
spanish
İzlanda'ya özgü
icelandic
Londra'ya giden hat
down line
Londra'ya giden hat
up line
Londra'ya giden tren
uptrain
Londra'ya giden yol
up line
londra'ya gitmek
to leave for London
Fiil
Londra'ya gitmek
to go up to town
Fiil
Londra'ya gitmek
to come up to town
Fiil
londra'ya transfer
transfer to London
Londra'ya transfer
transfer on london
Orta Amerika'ya özgü
machete
Polonya'ya ait
polish
Roma'ya ya da Romalılar'a ait
roman
Rusya'ya ya da Rus diline ait
russian
şimdi ankara'ya bağlamak nıyoruz
(TV) and now over to our Ankara Studio
Tanrı'ya adamak
to consecrate
Fiil
Tanrı'ya sunulan şey
oblations
Tanrı'ya şükretmek
to praise
Fiil
Tropik Amerika'ya özgü
macaw
Uzakdoğu'ya ait
far eastern
vb'ya tepki
vibrations or vibes
(erkek ya da kız) kardeş
sibling
İsim
“ ya hep ya da hiç yasası
all or none (AON)
acaip hareket ya da düşünce
whimsy
ağır yenilgi ya da eleştiri
bashing
amaç ya da hedef
bourn
amaç ya da hedef
bothy
anne ya da baba
parent
aynı ya da değişik piyasalarda
butterfly spread
başarısızlık ya da şanssızlık
no dice
beden ya da organda boşluk
ventricle
bıçakla ya da ültimatomla
at a knife point
bir konuşma ya da yazının başlangıcı ya da girişi
(Lat.) exordium exordia
bir okul ya da üniversitede eğitim ya da öğrenim yolu
curriculum
bir şeyin ya da kişinin gücünü ya da önemini azaltmak
to cut down to size
Fiil
bir ürün ya da hizmetin üstünlüğü ya da sağladığı yarar
unique selling proposition
bir yayın ya da kayıttan görüntü ya da ses almak
to pickup
Fiil
biri ya da diğeri
whichever
budala ya da sersem kişi
noodle
burun ya da kafa
conk
büyük ya da üstkasa harfleri
caps
İsim
çalışmakta ya da üretilmekte
on a
çay ya da kahve yapmak
to brew
Fiil
çılgın ya da tuhaf kişi
head banger
çizgi ya da başka gösterge
trendline
çizim ya da klişe
cut
daha fena ya
so much the worse
daha iyi ya
so much the better
dalgalar ya da kırpıntılar
riffle
Deme ya!
No way!
Cümle
Deme ya?
No kidding?
Deme ya?
You don't say!
dergi ya da periodik yayın
book
dilenme ya da ödünç alma
thigging
direnmek ya da püskürtmek
to repugn
Fiil
eğrilmek ya da bükmek
buckle
eleme ya da seçim yapan bir kişi ya da kuruluş
gatekeeper
er ya da geç
eventually
Zarf
er ya da geç
sooner or later
Zarf
eşanlamlar ya da tanımlamalar kitabı
thesaurus
etmeni ya da etkiyi ölçen bir sayı ya da miktar
modulus
etobur hayvan ya da bitki
carnivore
evrensel yetenek ya da zanaat
panurgy
evsahibi ya da hancı
manciple
faiz ya da gelir
usuance
gelinin ya da damadın tanığı
paranymph
genç ya da küçük çocuk ya da hayvan
littlin
gerçek ya da nihai sınav
litmus test
görüntü ya da bildiri
flash
Hadi ya!
No way!
Cümle
Hadi ya?
You don't say!
Hadi ya?
No kidding?
Hah ! Ya ! Oh !
ha hah
harap olmak ya da ölmek
to go west
Fiil
hayvan ya da şey
pygmy
Hey ! Hoop ! Ya
ho
heykel ya da resimle canlandırma
iconography
hırsız ya da soyguncu
ladrone
hızlı ya da enerjik
like the very devil
homoseksüel ya da kadınsı erkek
ponce
hoş kişi ya da şey
smasher
ırmaklara ya da taşımacılığına ilişkin
potamic
iğneleyici söz ya da yazı
vitriol
ihracatçının ya da üreticinin
factoring
ilke ya da görüş
tenet
işaret ya da sayı
inferior character
kader bu ya, ...
as fate would have it, ...
Zarf
kafeini çıkartılmış ya da azaltılmış
decaffeinated
karıştırıcı kişi ya da şey
mixer
katalog ya da koleksiyon
repertorium
kayıtsız ya da saldırgan
turned off
kız ya da genç kadın
wench
kızartmalık ya da ızgaralık piliç
broiler
Kızılderili ya da Zenci
wog
kitaplık ya da okuma odası
athenaeum
İsim
kolay girişim ya da başarı
snip
konuşma ya da konferans
lection
koşullar ya da tercih nedeniyle
kingmaker
kurnazlık ya da strateji
quaintise
kuşkulu iş ya da konu
funny business
manastır ya da tarihi yapı
parador
modası geçmiş ya da eskimiş bir doktrin ya da kuram
wasm
müzayedede satma ya da arttırma
licitation
müzik yazarı ya da öğretmeni
maestro
Ne diyorsun sen ya?
What are you talking about?
nefret edilen ya da istenilmeyen şey ya da kişi
bete noire
nehir ya da liman engeli
boom
oda ya da alan
concept facility
olumlu ya da olumsuz
impact
otel ya da motelde
upgrade
Peki ya ... ise?
What if ...?
Peki ya ...?
What about ...?
Cümle
peri ya da cinlerle ilgili
elfin
politikada ya da diplomaside
zero- sum game
putlaştırılan kişi ya da şey
god
sıfır ya da hiç
zilch
sıkıntı ya da hoşnutsuzluk
bleeding
sıvı ya da toz deterjan
cleanser
simgeler ya da steno
sigla
sinema filmi ya da televizyonda
iris in
sinema filmi ya da televizyonda
block
siyasal güç ya da etkinlik
clout
solak ya da beceriksiz kişi
kitthoge
suçlama ya da tehlikeden korunmalı
fireproof
suya ya da sıvıya batırmak
to bathe
Fiil
sütun ya da direk şeklinde
columnar
sütun ya da heykel kaidesi
plinth
İsim
şans bu ya, ...
as fortune would have it, ...
Zarf
şans bu ya, ...
as luck would have it, ...
Zarf
şapırdatmak ya da höpürdemek
to slurp
Fiil
şey ya da düşünce
myth
şöyle ya da böyle
somehow
tamamıyla ya da kısmen
wholly or partly
televizyon ya da radyo programını
feed
tesadüf bu ya, ...
as chance would have it, ...
Zarf
teslim edilsin ya da edilmesin
tale- or-pay contract
tortulardan ya da posalardan şarap ya da alkollü içki çekme
racking
tutum ya da düşünce
idiosyncrasy
tuzlu ya da baharatlı
savory
Sıfat, Gıda ve Mutfak
ucuz otel ya da motel
doss house
ücret ya da fiyat
rate
ücretli ya da ücretsiz
event
vs yapıştırılan ya da tutturulan bildiri ya da reklam
affiche
Ya ... ise?
What if ...?
ya 5000 dolar para cezası ya da 3 ay hapis
a fine of $ 5000 or alternatively 3 months imprisonment
ya Allah
by God
ya bu deveyi güdersin ya bu diyardan gidersin
shape up or ship out
ya bu deveyi gütmeli , ya bu diyardan gitmeli
take it or leave it
ya da
haircut
Ya da
Or
Bilgi Teknolojileri
ya da 4
upper classman
ya da bir görevi üstlenme
honcho
ya da ek miras
accumulative legacy
ya da ekonomik inanç ya da sistem
ism
ya da hayret ifadesi
big deal
İsim
ya da kişiler
underwriter
ya da onu aşan müşteri
high risk
ya da reklamcılıkta şemaların değerlendirilmesi
atomistic evaluation
ya da tuzlayarak
cure
ya hep ya hiç
all or nothing
ya hep ya hiç
neck or nothing
Ya hep ya hiç.
All or nothing.
Cümle
ya herrü , ya merru
(slang) it's a case of live or die
Ya n'oluyo be?!
Hey, what gives?!
Cümle
ya o ya bu
either
ya rabbi
o my God ! O Lord
ya sabır
God give me patience
ya sabır çekmek
to put up with something (without outwardly complaining
Fiil
yararsız ya da tükenmiş nesne
goner
yetersiz örnek ya da taklit
apology
yivine ya da yerine oturtmak
to slot
Fiil
yukarı ya da dışarı (durum
up or out (position)
Türkçe-Ingilizce terim çevirileri: Zargan Ltd.
ya
Arap alfabesinin yirmi sekizinci, Türkler’in İslâmiyet’i ... ve bu harfin adı
ya
Ey
ya
Evet” anlamında kullanılır
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.