1. Zarf kesinlikle, mutlak surette, mutlaka, tamamıyla, kat'iyetle, kat'iyen, kat'i surette.
    You are absolutely
    right: Tamamıyla haklısınız.
    It is absolutely forbidden: Kesinlikle yasaktır.
    absolutely void: kat'î surette hükümsüz.
  2. Zarf kayıtsız şartsız, bağımsız.
(nakliyat sigortası) istisnasız bütün indirimlerin primden yapıldığını ifade eder
(ihtiyari uçak reasürans ; reasürans misyonunun verilmediğini ifade eder
kesinlike taahhüt etmek Fiil
mutlak (kesin) tam ziya
kesinlikle olanaksız
kesin ve salt sorumlu olmak Fiil
yerine koyduğuma kesinlikle emin im
yapılması ille de şart olandan fazlasını yapmamak Fiil
İktidar bozar; mutlak iktidar mutlaka bozar. Cümle, Siyaset-Ulusl. İlişkiler
gerektiğinden uzun kalmamak Fiil