absolutely

English-Turkish Translation

  1. Adverb kesinlikle, mutlak surette, mutlaka, tamamıyla, kat'iyetle, kat'iyen, kat'i surette.
    You are absolutely
    right: Tamamıyla haklısınız.
    It is absolutely forbidden: Kesinlikle yasaktır.
    absolutely void: kat'î surette hükümsüz.
  2. Adverb kayıtsız şartsız, bağımsız.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

net absolutely
(nakliyat sigortası) istisnasız bütün indirimlerin primden yapıldığını ifade eder
net absolutely
(ihtiyari uçak reasürans ; reasürans misyonunun verilmediğini ifade eder
subscribe absolutely
kesinlike taahhüt etmek Verb
total loss absolutely
mutlak (kesin) tam ziya
absolutely complete
tastamam
absolutely impossible
kesinlikle olanaksız
absolutely necessary
zaruri
be strictly and absolutely liable
kesin ve salt sorumlu olmak Verb
I'm absolutely positive I put it back
yerine koyduğuma kesinlikle emin im
not to do more than is absolutely necessary
yapılması ille de şart olandan fazlasını yapmamak Verb
Power tends to corrupt, and absolute power corrupts absolutely.
İktidar bozar; mutlak iktidar mutlaka bozar. Sentence, Politics-Intl. Relations
sb who greedily devours absolutely anything that is edible
pisboğaz
stay no longer than is absolutely necessary
gerektiğinden uzun kalmamak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database