1. yaya, yürüyerek.
    I came afoot: Yaya geldim.
  2. hazırlanmakta, kurulmakta, ilerlemekte.
    There is a mischief afoot: Bir fesat hazırlanıyor.
    There
    is something afoot: Birşeyler dönüyor.
dedikodu çıkarmak Fiil
bir şeyi ayağa kaldırmak Fiil