büyük gayret sarfetmek, var gücünü harcamak, elinden geleni yapmak.
She bent over backward to make
sure that he was always pleased: Onu daima memnun etmek için elinden geleni yaptı.
elinden geldiği kadar, gücü yettiği kadar.
I would always bend over backward = backwards to help him
in any possible way: Ona daima elimden gelen yardımı yaparım.