elinden geleni yapmak, her çareye başvurmak, bütün olanakları kullanmak.
/
wad
k.d. elinden geleni yapmak, son gücünü /varını yoğunu harcamak.
sürgü, kapı sürgüsü, sürgülü kilit.
yalnız anahtarla kilitlenebilen (yaysız) kilit.
makine cıvatası: 1/4 inç veya daha büyük çaplı, kare veya altıgen başlı cıvata ve somun.
bolt ile ayni anlama gelir. tüfek mekanizması, mekanizma tertibatı.
sürgü, kapı sürgüsü, sürgülü kilit.
/
U-bolt,
is. köprü cıvata, uçları cıvatalı ve somunlu U demiri.
sağlam/açık denizlere dayanıklı gemi.
İsim
sürgü çilingiri; cıvata tezgâhı.
İsim
beklenmedik/ânî olay, hiç umulmadık iş, tepeden inme, tam sürpriz.
His flunking out of school was a bolt from the blue for his parents for they thought he studied constantly.
yelken takviye halatı: sağlamlaştırmak için yelkenin etrafına dikilen halat.
İsim, Denizcilik
(trene vb) yetişmek için acele etmek
Fiil
hızla kaçmaya çalışmak
Fiil