Available on App Store
Get it on Google Play
EN
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
bulge
Geniş Tasarım
İngilizce-Türkçe
Terimler/Kalıplar
Ingilizce-Türkçe Çeviri
çıkıntı, şiş(kinlik), bel verme.
a bulge in a wall. What is that bulge I see in your pocket?
(su yüzüne yakın giden balıkların sebep olduğu) kabarma, kabarıklık.
(ânî/birdenbire) artış, yükseliş.
a bulge in profits. The population bulge after the war made more schools necessary.
şiş(ir)mek, şişkinlik/çıkıntı yapmak, bel vermek, dışarı fırla(t)mak, pırtla(t)mak.
After the huge
dinner his stomach bulged even more: Bol yemekten sonra midesi büsbütün şişti.
(ağzına kadar/lebalep/tıkabasa) dol(dur)mak, dopdolu olmak.
The box bulged with cookies.
His
mind bulged with ideas: Zihni fikirlerle dopdolu idi.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler
make something bulge
domaltmak
Fiil
the postwar bulge
savaş sonrası nüfus patlaması
bulge of applicants
başvuruların çokluğu
bulge out
kamburlaşmak
Fiil
bulge out
domalmak
Fiil
postwar bulge in student numbers
öğrenci sayısında savaş sonrası artış
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.