üslenme alanı
İsim, Askerlik
fikir birliğinde olmak
Fiil
acemi er talim kampı.
İsim
(pılıyı pırtıyı/çadırları vb. toplayıp) tekrar yola koyulmak, kamp yerini terk etmek.
They broke the camp at dawn and proceeded toward the mountains.
düşmandan erken davranmak, atik davranıp önceden hücum etmek.
mültecileri kampa sevk etmek
Fiil
kampı bozup kaldırmak
Fiil
şantiye (inşaat işçilerinin kaldığı yer
bir kampta nöbet tutmak
Fiil
sanat bakımından çok fena fakat ilginç ve şık/zarif/gösterişli.
tutsak/esir kampı, temerküz kampı.
mecburî iş kampı, tutukluların zorla çalıştırıldıkları cezaevi.
İsim
seyyar tarım işçileri kampı.
İsim
(askerlik) devamlı karargâh
(US) bir yeri arayıp taramak
Fiil
(askerî/spor) talim/eğitim kampı.
hayır işleri için çalışan gönüllüler.
İsim
kamp izleyici: askerî ordugâh yöresinden ayrılmayan fahişe veya seyyar satıcı.
İsim
bir partiye çıkar sağlamak için katılan politikacı.
İsim
(a) gösteriş yapmak, çalım satmak, (b) eşcinsel olduğunu açıkça belli etmek.
açık hava dinî toplantısı: genellikle birkaç gün sürer, katılanlar çadır vb.'de kamp kurarlar.
çadırda/açık havada yatıp kalkmak.
We camped out last night.
(yapmacıklı/aşırı süslü veya gösterişli şekilde) yapmak/icra etmek.
Jane really camped up the third act.
sabotajcılar eğitim kampı