1. temelli/daimî olarak, büsbütün, bütün bütün, tamamıyla.
    He has left the country for good.
olumlu etki
bir memleketten temelli ayrılmak Fiil
temelli yerleşmek Fiil
temelli/daimî olarak, büsbütün, bütün bütün, tamamıyla.
He has left the country for good.
geçerli ve uygun bir bedel karşılığında Zarf, Hukuk
teberrüken
fazla olarak, fazladan, ek olarak, ilâveten, ihtiyaten.
kayıtsız şartsız
iyi davranış için ödül verilmek Fiil
iyi davranış için ödül vermek Fiil
iyi işçiliği ile tanınmış olmak Fiil
bir daha dönmemek üzere gitmek Fiil
iyi davranış ödülü
iyi hal indirimi İsim, Hukuk
kamu yararına hareket etmek Fiil
genç bir kız için iyi kısmet olmak Fiil
yaramak Fiil
belli bir fiyata iyi olmak Fiil
yaramak Fiil
daha uzun yıllar çalışabilir durumda olmak Fiil
üç ay için geçerli olmak Fiil
yaptığı iyi işler için ödüllendirilmek Fiil
bulunduğu mevkiden çok daha iyisine layık olmak Fiil
bir yıl için geçerli sözleşme
birinin iyiliği için tasarlanmış
birini iyi bir amaç için kazanmak Fiil
ilkeler uğruna verilen mücadele
hayat boyu süren
sıhhati iyi olma belirli bir fiyata iyi olmak Fiil
kendi iyiliği için
sağlığı için
parasının karşılığını almak Fiil
karınca kararınca yardım etmek Fiil
iyi bir amaç uğruna çalışma onuru
(a) ancak, -e yarar.
It's not a good film, but it's good for a laugh. (b) değerinde, ayarında,
denk, eşdeğer.
This stamp is good for $90. (c) (belirli bir süre) dayanır/gider/ömürlü.
These tires are good for another 10,000 km. (d) geçerli, muteber, -lik.
a licence good for one year: bir yıllık ruhsat. (e) (takdir, tasvip vb. için kullanılır):
good for you! = good on you! Aferin! İyi ettin!
-e yarar. Sıfat
… eder/değer.
Good for ten dollars: On dolar eder. Sıfat
muteber. Sıfat
… dayanır.
These shoes are good for 3 years: Bu ayakkabılar 3 yıl dayanır. Sıfat
hayırsız
basılabilir
ticari değeri olma
ticarete elverişli
ticarete elverişli ticaret endeksi
aferin!
bir mevki için uygun eleman
daktilo ve büro memurları için cazip iş olanakları İsim
işe kafası yatkın olmak Fiil
dillere aklı yatmak Fiil
şaraptan iyi anlamak Fiil
yetenekli genç kişilerin kokusunu almada becerikli olmak Fiil
bir şeyi yapmak için haklı nedeni olmak Fiil
bir şeyi yapmak için haklı nedeni olmak Fiil
Kendi iyiliğin için. Cümle, Deyim
Senin iyiliğin için. Cümle, Deyim
birini olumlu etkilemek Fiil
hiçbir şeyden hoşnut olmamak, daima aleyhinde bulunmak, herşeyi tenkit etmek.
çok para ödemek Fiil
birinden yana konuşmak Fiil
birinin lehinde konuşmak Fiil
kötülüğe iyilikle mukabele etmek Fiil
biri için iyi söz söylemek Fiil
biri hakkında iyi konuşmak Fiil
birine iyi bir yer ayırmak Fiil
birinin iyi haline kefil olmak Fiil
bütün bir saat boyunca beklemek Fiil
kamu yararına çalışmak Fiil
memleket yararına çalışmak Fiil
vatan uğruna çalışmak Fiil
memleket uğruna çalışmak Fiil
vatan yararına çalışmak Fiil
kuruntu etmek Fiil