1. İsim, Tıp insidans
  2. İsim oluş derecesi, vuku/tekerrür oranı, (arzu edilmeyen bir olayın) oluş sıklığı.
    There's a high incidence
    of disease there: Orada sık sık hastalık zuhur eder.
    Disease has a high rate of incidence.
    A high incidence of illiteracy: okuma yazma bilmeyenlerin bağıl çokluğu.
  3. İsim vuku (bulma), oluş, zuhur.
  4. İsim etki alanı, kapsam, şümul.
  5. İsim, Fizik (ışık, elektron demeti) geliş, düşme, vürut: ışığın/elektron demetinin bir yüzey üzerine düşmesi/çarpması,
    (b)
    angle of incidence
    dd: geliş açısı.
  6. İsim, Geometri iki şeklin kısmen çakışması.
geliş açısı.
vuku bulma sayısı
oluşma sayısı
gerçekleşme sayısı
üzerinde hak iddia edilen borçlu
verginin yansıması
vergi yansıması
yaklaşma açısı İsim, Ulaşım
bir verginin yansıması
bir verginin yansıması
altın çıkması
hasar oranı
vergilendirmenin yansıması
verginin yansıması